UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEDE BATMAN VALİLİĞİ YALNIZ BIRAKILMAMALIDIR…

Vali ve Belediye Başkanvekili Hulusi Şahin, 23. Mahalle Buluşmasını Ziya Gökalp sakinleriyle gerçekleştirirken, semt sakinleri uyuşturucu ve madde bağımlılığı konusunda devletin daha etkin bir şekilde mücadele etmesini istedi. Madde bağımlılığı sadece maddeye teslim olan gençlerimizin meselesi olarak görülmeyecek kadar ciddi ve toplumsal bir meseledir. Bu toplumsal olay karşısında topyekûn bir mücadele gerekirken, bundan kaçınmak, geride durmak, bizim meselemiz değil diyerek uzak kalmak ve madde tacirlerine karşı gençlerimizi koruyamamak sizce de zehir tacirleri ile kısmen de olsa aynı suça ortak olmak değil midir? Dolayısıyla mahalleli tarafından dile getirilen bu talep kıymetli olmakla birlikte, özellikle okullarımızın etrafında ve varoşlarda dolaşarak gençlerimizi ve çocuklarımızı çaresizlikle karşı karşıya bırakmaya çalışan zehir tacirlerine karşı mücadeleyi sadece devletin değil, toplumun tüm dinamiklerinin birlikte hareket ederek bu sorunu çözmesi gerekir. En İyi Narkotik Polisi Annedir… Kıymetli Anneler; öpmeye kıyamadığımız çocuklarımızın uyuşturucu illetinin bataklığına saplanmaması için sizlerin çocuklarımızı izlemesi, arkadaş çevrelerini takip etmesi, hal ve hareketlerindeki değişimler ile normal dışı davranışlar konusunda en hassas şekilde duyarlı olması, bu mücadelede daha hızlı ve daha etkin bir sonuç alınmasına katkı sunacaktır. Sizler kendi hayatının mutluluğunu ailesine adayan, karşılıksız sevgiyle çocukları için canını ortaya koyan, ailesi ve yaşadığı toplum için ortaya koyduğu fedakârlıklarla hakkı ödenmeyecek kadar kutsal olan varlıklarsınız. Bu minvalde devletimizin madde bağımlılığıyla mücadelede daha etkin olabilmesi ancak sizin dikkatiniz ve farkındalığınızla başarıya ulaşabilir. Toplumun Tüm Dinamikleri Sesini Yükseltmeli… Toplumsal bilinçlendirme faaliyetlerinin devam ettiği bir süreçte bu konuyu sadece devletimize ve annelerimize bırakmak doğru değil, başta babalar ve öğretmenler olmak üzere kentimizin tüm dinamikleri anlamsız tartışmalardan uzaklaşarak madde bağımlılığıyla mücadelede seslerini yükseltmeli ve bu konuda kendini görev almak zorunda hissetmelidirler. Tuzaklarına yeni gençleri düşürmek için sürekli çalışan ve özellikle okul çevrelerini mesken edinen zehir tacirlerine müdahale etmek yerine sessiz kalan vatandaşlar, hiç olmazsa halk sağlığı bünyesinde kurulan madde bağımlılığı ile mücadele kısmında görev yapan ilgilileri veya emniyet birimini haberdar ederek yeni aile dramlarının oluşmasına engel olabilirler ve olmalıdırlar. Her gün ölümle pençeleşen gençlerin yaşadığı dramlara paralel olarak, ailelerin yaşadığı sıkıntılar, tarif edilemeyecek kadar üzüntülü boyutlara ulaşmışken, toplumun her kesimi önlem alınamaması durumunda kendi yavrularının da bir gün ölüm pençesine düşebilme ihtimalini gözden uzak tutmamalıdır. Bu konuda belki de aranması gereken en önemli cevap şu olmalıdır: Azınlıkta olan zehir tacirleri çocuklarımıza nasıl ulaşabiliyor ve biz çoğunlukta olanlar bu acımasızlığa karşın neden daha fazla sessiz kalıyoruz? Unutmayalım ki, zehir tacirlerine karşı valilikle el ele vererek çalışmak ve madde bağımlılığına karşı mücadele etmek, hem insani ve hem de ahlaki sorumluluğun bir gereğidir. Kalın sağlıcakla…