USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SESSİZLİK, SADECE SESSİZLİK İSTİYOR…

10-11-2022

Ses ne zaman sessizliğe dönüşür hiç düşündünüz mü?

Konuşmak istersiniz ama konuşmanın anlamı bitmiştir...

Bunu hisseden sessizlik, sesi anlamsızlaştırmış ve kendine asil bir rol biçmiştir.

Sesin anlamsızlaşması, sessizliğin duruşu karşısında kendisiyle kavgasının sonucunu doğurmuş olabilir!

Sessizlik, belki de geçmişe kapıyı kapatarak yeni yöntemlerin doğuşuna şahit olmamızı ve dilsiz şeytan olanlara karşı omurgalı bir duruş sergilememizi istiyor da olabilir!

Başka bir ifadeyle sessizlik, kaderin üstünde bir kaderin varlığını kabul etmiş ve insan ruhunu bu yönüyle terbiye etmek istiyor olabilir.

Sessizlik, esasen sesin karşısında nezaketin, merhametin, şefkatin ve rahmetin yücelmesidir.

İnsanlar çoğu zaman belki de fıtratları gereğince sevgiden yoksun olanlara karşı bir refleks geliştirerek sevgiyi imar edip barış ve kardeşlik çizgisine yakın durmak isterler.

Gönüllerin vicdanında sorgulanması ve önlem alınması gereken en önemli tavır, sesin gücüne karşı oluşması gereken direncin ağırlığını kontrol edebilmektir.

Aslında sessizliğin karşısında kelimelerle oynamak, cezbedici cümleler kullanarak sesi aktif hale getirmek; sessizliğe karşı yapılan basit bir başkaldırış biçimidir.

Etrafınıza baktığınızda kirliliğin, dedikodunun ve tahammülsüzlüğün en üst düzeylerde dolaştığını görürsünüz.

İnsafsızlığın pik yaptığı bir dönemde ruhen rahatlayabilmek, gönlümüzü ve ufkumuzu geniş tutabilmek için sonsuzluğun sahibine sığınmaya çalışırız.

Haksızlık karşısında dilsiz şeytan olmamak için çırpınırken, bazen de sesin isyanına karşı fitne olmasın diye sükût eder sessiz kalırız.

Adaletin tüm katmanları ile çevremizde olmasını isteriz ancak yapılan hatalar karşısında feryadımızı duyuramadığımız için sessizliğe sığınırız.

Makamını kudretli görenler, fakir fukaraya yüz çevirenler, geçici makamların gücünden zehirlenenler; "sonsuzluk sahibinin" kudretine, merhametine ve himayesine sığınanları sahipsiz bilmesinler.

Birilerinin kurduğu veya kurmaya çalıştığı kirli tezgâhların; içlerinde büyüttükleri kinin bir yansıması olduğunu ve bu toplumun bin yıldır yaşatmış olduğu kardeşlik hukukunu öldürmek istedikleri gerçeğini artık görmemiz gerekiyor.

Çünkü bu toplum üzerinde kirli emelleri olanlar, insanlarımızın arasında nifak kurmaya çalışarak kardeşlik hukukunu öldürmek istiyor.

Oysa minarelerde okunan ezan, gökyüzünde dalgalanan bayrak, kardeşlik hukukunu oluşturan ve bu kutsal emanetler için savaşan ve şehit olan ecdadımızın hediyesidir bizlere.

Unutmayalım ki;

Sessizlik sesini duyurmaya çalışıyor.

Sessizlik bir dua olarak vicdanlara çarpıyor.

Sessizlik fitneyi örtmeye çalışıyor.

Sessizlik konuşuyor ama kulaklar duymak istemiyor.

Sessizlik suyu bulandırıp kenara çekilmiyor.

Sessizlik sadece ve sadece samimiyete itibar ediyor.

Ve "Sessizlik" sadece "Sessizlik" istiyor.

Kalın sağlıcakla...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?