Bir şehrin geleceği o şehri yönetenlerin ufukları ile doğru orantılıdır. Bugün Batman’ı yönetmeye çalışanlar bir taraftan ürettikleri projelerle ilimizi modernleştirmeye çalışırken diğer taraftan istihdamın artması için ticari faaliyetleri destekliyor ve güvenlik dâhil bunun altyapısını oluşturmaya gayret ediyor.
Batmana ve Batmanlılara yeni fırsatlar ve imkânlar kazandırmanın telaşı içinde gençlerimize iş kapısı oluşturmaya çalışanları Ankara’ya şikâyet etmek, bu ilin geleceğini kapatmaktan, gençlerini işsiz bırakmaktan ve oluşabilecek fırsatları başka şehirlere kaptırmaktan başka hiç bir işe yaramayacaktır.
İli yönetenlerle siyasi ve şahsi meselesi olanlar, meselelerini bir şehrin meselesi haline getirmemelidir. Bu şehrin ciddi dertlerine kalıcı çözüm üretmek yerine, siyasi ve şahsi ikballeri uğruna yöneticileri Ankara’ya şikâyet edenler bilmeli ki, siyasette nihai işveren olan halk her şeyi duyuyor, görüyor ve biliyor.
Demem o ki, şehri yönetenleri emir eri görenler, idari makamları haksız ve hukuksuz talepleriyle bunaltmak isteyenler, halka karşı akılcı bir savunma yapamayacağı gibi, çürümüş düşünceleri ve anlamsız talepleri ile birlikte çökmüş vicdanlarını da apaçık göstermiş olurlar.
Batmanlılar; ister siyasetçi olsun, ister bürokrat olsun ilimizin sorunlarını kim yüksek sesle Ankara’da dile getiriyorsa ve kalıcı çözüm için çaba harcıyorsa onu baş tacı eder.
Ancak siyasal ve kişisel talepleri gerçekleşmiyor diye kim yöneticileri Ankara’ya şikâyet etmişse, vatandaş o kişiyi hem aciz ilan eder, hem de vakti ve günü geldiğinde demokratik yöntemlerle mutlaka hesabını sorar.
Bu bağlamda, siyasette nihai işveren konumunda bulunan halkın ayağına gitmek, halkın yaşadığı sorunlara kalıcı çözüm üretmek ve temsil ettikleri partinin oy sayısını yükseltmek, siyasilerin önceliği olmalıdır.
Huzura vesile olmak, şevk vermek, yapılan başarılı çalışmalara incelik gösterip şapka çıkarmak ve teşekkür etmek yerine, ortaya konulan projeleri görmezden gelen bazı siyasetçiler, bu şehirden ve bu şehrin insanlarından fiziki ve siyasi olarak kopuşlarını hızlandırdıklarını neden bir türlü göremiyorlar?
Siyasette belli bir makama gelenler kendini kutsanmış zannederek büyük bir yanılgıya düşebiliyor. Hâlbuki daha önce bu makamlara gelen ve halktan kopuk yaşayan siyasilerin esamisinin okunmadığını yine en iyi onlar biliyor.
Elbette ki halka hizmet etmek üzere atanmış olan yöneticiler görevini yapmıyorsa, hukuktan, haktan ve adaletten uzaklaşıyorsa, yönetim sisteminin oturması ve halka adil hizmet verilebilmesi için gerekli politik iletişim kanalları kullanılabilir. Ancak bu süreçler, üç beş kişiyi memnun etme niyeti taşıyorsa, buna karşı çıkılması ahlakidir, vicdanidir ve insanidir.
Dolayısıyla siyasi ve kişisel çıkarlar uğruna olumsuz değerlendirmeler ortaya koyarak Ankara’da şikâyet kültürünü devreye koyanlar bilmelidir ki, sıradan bir bilinç, insanın vicdanı için yeterlidir.
Kalın sağlıcakla…
