Özellikle akciğer, mide, tiroit, meme, böbrek vs. gibi kanser türlerinin sıklıkla yaşandığı ilimizde kişiye özel tedavi imkânlarının kısıtlı olması, tedavi planı için en yakın il olan Diyarbakır’a gidilmesi, kanser hastalarında endişe ve kaygının artmasına, ilaveten çileli bir yaşamla ve yolculukla mücadele etmelerine sebep oluyordu.
Başka bir ifadeyle çeşitli kanser türlerinin tanısında ve yayılma aşamasında doktorlara yol gösterici olarak kullanılan ve yüzde yüzlere varan başarılara imza atan son teknolojik cihaz PET-CT cihazının, bölgeye hitap eden Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde olmayışı kanser hastalarının çilesine çile katmaktaydı.
Yaklaşık 10 ay önce Batman Valisi Sayın Hulusi Şahin’e ilimizde PET-CT cihazının eksikliği nedeniyle yaklaşık 200 hastanın 200 km yol kat ederek Diyarbakır’a gitmek zorunda olduklarını, maddi ve manevi külfete maruz kaldıklarını hatırlattığımda, bu sorunun giderilmesi ve hastaların yaşadığı bu çilelerin bitmesi için bütün imkânların seferber edileceğini müjdelemişti.
Vali beyin girişimleri ve il sağlık müdürlüğünün hummalı çalışmaları neticeye ulaşarak geçtiğimiz hafta Ankara’dan müjdeli haber geldi. Kanser hastalarına yönelik tanı, teşhis ve tedavide çok önemli bir yöntem olan ve nüfusu bir milyonun üzerinde olan şehirlerde kullanıma sunulan PET-CT cihazının üretilen bir formül sayesinde Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesine kurulması için gerekli izin verildi.
Batman’da kanser gibi bir dertle boğuşmak durumunda olan, Diyarbakır’a gitmek ve orada kuyruk bekleyerek sıkıntı yaşayan, maddi ve manevi kayıplardan bunalan kanser hastalarının en iyi hizmeti, en uygun koşullarda almasını sağlayacak ve bir ileri medikal görüntüleme tekniği olan PET-CT cihazının, hastanemize kurulmasını sağlayanlar büyük bir teşekkürü hak ediyor.
PET-CT cihazının Batman Bölge Hastanesine kurulması ve kanser hastalarının yaşadıkları bu mahrumiyetten kurtarılması aynı zamanda ilimizde gelişmiş bir onkolojik merkez kurmanın ilk adımını gerçekleştirmiştir.
Emeği geçenlerden Allah razı olsun.
SALGININ BATMAN’DA YAYILMASINI HEP BİRLİKTE ÖNLEYELİM…
Başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu ebedi azaptan kurtuluş olan mübarek Ramazan ayını hep birlikte huşu içinde geçirmeye gayret ediyoruz.
Bu ayın manevi ikliminden kendi manevi kemalimize yürürken, ülke genelinde devam eden salgın vaka sayılarındaki artışı hepimiz yakından ve büyük bir tedirginlikle izliyoruz.
Salgının ilimizde yayılmasını önlemeye yönelik olarak yapılan dinamik denetimlerde, kuralların uygulanmasında ihmallerin yaşanmaması için büyük çabalar harcanıyor. Ancak, salgının ilimizde yayılma hızına baktığımızda ihlallerin artması sebebiyle hep birlikte sıkıntılı bir süreci yaşamak zorunda kalıyoruz.
Uygulanması son derece kolay olan maske, mesafe ve sağlığa uygunluk konusunda gösterilmesi gereken ihtimam yerine ortaya konulan ihlaller sadece sağlığımızı değil, aynı zamanda toplumun sağlığını da tehdit ederek başkalarının hayatını tehlikeye koymaktadır.
Son haftalarda ilimizde artan vaka sayılarını dikkate aldığımızda salgına bağlı olarak yoğun bakım ünitelerinde önemli bir artışın olduğunu gözlemliyoruz.
Daha önceki makalelerimizde hemşerilerimizin rehavete kapılmamasını ve ihmalkâr davranışlar sergilenmemesi gerektiğini aksi durumda ise salgınla mücadelede sağlık sistemimizin büyük sıkıntılar yaşayabileceğini hatırlatmıştık. Bugün aynı hatırlatmayı yapmakta fayda var. Şayet rehavete devam eder ve ısrarla kuralları ihmal/ihlal edersek daha ciddi tehlikelere davet çıkarmış oluruz.
Salgınla mücadelede başarılı olmanın yolu tedbirlere uymak, kararlı ve titiz davranmak, rehavetten kaçınmak ve kurallarla işbirliği yapılmasıyla mümkündür.
İhmalimiz ve ihlalimiz nedeniyle virüse maruz kalan ve bu hastalık nedeniyle yoğun bakım ünitelerinde hayati tehlike yaşayan yakınlarımızın vebalini taşımak istemiyorsak, maske, mesafe ve temizlik konusuna dikkat edelim. Mevcut tehdidin ortadan kaldırılması için elbirliğiyle kurallara uyalım, uymayanları da lütfen uyaralım.
Kalın sağlıcakla…
