COVİD19 salgınıyla birlikte kapanan okullar, 6 Eylül’de yüz yüze ve haftanın beş günü olarak yeniden öğrencilerine merhaba diyor.
Yayımlanan genelge gereği okullarda, maske, temizlik ve mesafe kurallarına titizlikle uyulacak, yakın temas olmaması için her türlü tedbir uygulanacak.
Aşı olmayan öğretmenlerin ve okul çalışanlarının haftada iki kez PCR testine tabi tutulacak olması, okulların açık tutulması için takdir görecek bir karardır.
Geçtiğimiz günlerde Vali Hulusi Şahin, sektör buluşmaları kapsamında okul servisleriyle bir araya geldi. Bir taraftan mahalle buluşmaları, diğer taraftan sektör buluşmalarıyla ilimizin sorunlarına çözüm arayan Vali Hulusi Şahin, Batman için büyük bir şans.
Okul servisi çalışanları mesleki sorunlarına çözüm bulma konusunda gösterdiği hassasiyeti, COVİD19 bulaş riskinin azaltılmasında da mutlaka gösterecektir.
Öğrenciler için bulaş riskinin en yoğun olduğu yerlerden biri olan okul servislerinin günlük olarak dezenfekte edilmesi, maske ve alkol bazlı hijyen ürününün bulundurulması, koltuklarda biriken bakterilerin haftada en az bir kez yıkanarak temizlenmesi, önleyici tedbirler açısından kıymetlidir.
Böyle bir sürecin kontrol altında tutulması, çocukların evden okula, okuldan eve virüs taşımalarının önüne geçecektir. Bunu denetlemek için yetkililerin alacağı önlemlere başta servis çalışanları olmak üzere hepimizin uyması ve duyarlı olması hayati derecede önemlidir.
Son beş yıldır İl Milli Eğitim Müdürlüğü vitrininde Batman’a yön vermeye çalışanlar, hep aynı isimlerden oluşuyor. Başka bir ifadeyle son beş yıldır eğitimde alınan kötü sonuçlara rağmen, bugün başlayacak olan yeni eğitim ve öğretim sezonuna da yine aynı isimlerle başlıyoruz.
Bu isimlerin ortaya koyduğu yoğun çabadan ve samimiyetten hiçbir şüphemiz yok. Ancak ilimizde eğitim konusunda gidişattan memnun olmadığını söyleyenlerin sayısının arttığını hepimiz çok iyi biliyoruz.
Batman’da okulların yüz yüze hazır hale getirilmesinde Valimiz Sayın Hulusi Şahin’in ve bağlı kuruluşların emeğini göz ardı edemeyiz. Ancak aranması gereken en önemli cevap, il olarak eğitime hazır olup olmadığımızdır.
Son tahlilde YKS ve LGS sınav sonuçlarını ciddi bir şekilde irdelemeden, eğitim konusunda yaşadığımız genel başarısızlıkların kök sebebini bulmadan, yeni eğitim ve öğretim yılında ilimizi mutlu edebilecek sonuçlara yine ulaşamayacağımızı bilmemiz gerekiyor.
YKS VE LGS sınavlarından sonra öğrencilerimizin ortaya koyduğu başarısız performans, eğitim camiamızın kendini silkelemesi ve bu sınav sonuçlarına göre bilgi, donanım, geniş görüşlülük ve yetkinlik konusunda kendiyle yüzleşmesi gerekir.
İlimizin en başarılı öğrencilerinin toplandığı okullarda bile ortaya çıkan başarısız sınav sonuçları, aslında ne kadar büyük bir sorunla karşı karşıya kaldığımızı göstermektedir. Dolayısıyla İl Milli Eğitim Müdürlüğü kendi içinde yaşadığı sorunları düzeltmedikçe, eğitim konusunda ülke sıralamasının diplerinde yaşamaya devam ederiz.
Salgınla birlikte yaklaşık bir buçuk yıl boyunca dijital eğitime tabi tutulan öğrenciler, dijital dünyadan habersiz kalan bazı öğretmenler yüzünden sancılı bir süreç geçirdi.
Özellikle rehberlik konusunda eksik kalan öğrenciler, hayalleriyle buluşacakları meslekler yerine, öğretmenleri ve aileleri tarafından kendilerini bir ömür boyu mutsuz edebilecek mesleklere yönlendiriliyor.
Hâlbuki öğrencilerimizi ülkelerine hizmet etmeye teşvik ederken, onları ömür boyu mutlu kılacak, başarılı işler çıkartacak, üretime katkı sunacak ve hayallerini eyleme dönüştürecek planlamalar gerekiyor. Böylece öğrencilerimiz başarının ve üretkenliğin mutluluğunu yaşayabilecektir.
Demem o ki;
Yanlış tartıyla doğru ölçüm olmaz!
Kalın sağlıcakla…
