Merkezi Filistin’de olan Hamas örgütü, 7 Ekim’de akıl almaz bir biçimde İsrail’e saldırı gerçekleştirdi.
Tabi bu saldırının zamanlaması ve İsrail’in bu saldırılara bilerek göz yumması ayrı bir tartışma konusu ama bu saldırının ardından İsrail’in hedef gözetmeksizin Gazze’yi ve Filistin’in birçok yerini orantısız bir şekilde havadan bombalayarak insanlık ve savaş suçu işlemeye başladığını üzülerek görüyoruz.
Katil İsrail; Çoluk çocuk, yaşlı genç, kadın erkek, okul, hastane, çarşı fark etmeksizin başlattığı katliamlar neredeyse 12’ci günü doldurdu ve Müslüman ülkeleri başta olmak üzere dünya ülkelerinden İsrail’e ses çıkaran, dur diyen olmadığını gözlemliyoruz…
Tam aksine dost ve müttefik ülke(!) konumunda olan ABD başkanı Şizofren Biden, İsrail’e giderek her türlü desteği İsrail’e sunacaklarını ve destek olacaklarını tüm dünya kamuoyuna ilan ediyor.
Peki zulme maruz kalan Filistin’e hiçbir ülkeden doğru dürüst ‘biz Filistin halkının yanındayız’ diyen bir ülke başkanı, kralı yada sultanı duydunuz mu?
Hayır…
Üzülerek ifade etmeliyim ki Müslüman ülkelerin büyük bir çoğunluğunun dağınıklığı, bölünmüşlüğü ve saltana olan düşkünlükleri nedeniyle İsrail’in Müslüman bir halka soykırım uygulanmasına sesini çıkarmıyor, gözlerini kapatıyor, kulaklarını tıkıyor.
Mekanı cennet olsun rahmetli Necmettin Erbakan’ın bu tür batılı ülkelerin Müslümanlara karşı uygulayabileceği zulümlere karşı “ İslam Ordusu” kurulması gerektiğini bir röportajında okumuş ve nedenli haklı bir talep olduğunu şimdilik çok daha net olarak anlamış olduk.
Düşünsenize gerçekten Müslüman ülkelerin birlik ve beraberlik içerisinde güç birliği yapmaları durumunda, İslam Ordusunun da varlığı olmuş olsaydı eğer İsrail gibi küçücük katil bir ülke, Müslüman bir ülkeyi yok etmeye cüret edebilirmiydi?
ABD ve diğer Avrupa ülkeleri bu kadar rahat olabilirlermiydi?
Tabi işin manevi boyutuna ve İslami açıdan baktığımızda insanlığa karşı işlenen bu zulümlere sesiz kalan sözüm ona Müslüman ülke liderlerin de akıbetinin ne olacağını az çok tahmin edebiliyoruz.
Dünyada 2,5 milyar Müslümanın yaşadığını bilmemize rağmen hala vahşetlere ve zulümlere sesiz kalanların sonu, bu dünyada göremesekte, ahir ve ebedi hayatta Yüce yaradanın nasıl bir azap vereceğini inşallah orada göreceğiz.
Konumuzun özüne dönecek olursak, bakın dünyanın dört bir yanında Müslümanlar zulüm altındayken zalimlere hadlerini bildirmenin tek çıkar yolunun İslam Ordusunun kurulmasından geçtiğine inanıyorum.
İçinde Allah korkusu olan tüm Müslüman ülkeler bir araya gelmeli, nüfus oranına göre her ülke kurulacak olan orduya asker vermeli…
Bu ordu da teknolojinin tüm imkanlarıyla donatılmış profesyonel kişilerden oluşmalıdır.
Yoksa biz ülke olarak dindaş kardeşlerimize yapılan katliamaları basit protesto yürüyüşleriyle, salalar okuyarak yerimizde saymaya, Müslüman din kardeşlerimizin de göz göre göre katledilmelerine seyirci kalmamızdan öteye gidemeyeceğimiz bilinen bir gerçektir.
Ben bireysel olarak mazlum ve mağdur Filistin halkına ve diğer zulüm altında yaşayan Müslüman din kardeşlerime dua etmekten başka elimden bir şey gelmiyor.
Başta Dünyanın şeytanı ABD olmak üzere İsrail’i ve onlara çanak tutan ve destek veren her kesimi Lanetliyorum.
Rabbim zalimleri kahreylesin ve zulme sesiz kalan insanlıktan nasibini almamış liderleri bildiği gibi yapsın. (AMİN)
Zalimler İçin Yaşasın CEHENNEM…