Son 1 ay içerisinde ülkemizde yaşanan olumsuz anarmol ekonomik dengelerin sebep ve sonuçlarını büyük bir şaşkınlıkla takip ediyor, anlamaya çalışıyorum…
İstikrarsızlık ve belirsizlik maalesef bir anda döviz kurlarını ve altını ikiye katlarken, bunu fırsat bilen stokçu kesimler, başta gıda ürünleri olmak üzere binlerce kalemi inanılmaz ölçüde fahiş fiyatlarla arttırdılar.
Neyse ki Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın piyasada yaşanan istikrasızlıkların önüne geçecek adımları atınca, bir anda döviz ve altın normal seyrine indi ve biraz olsun toplumda rahatlama söz konusu oldu…
Ancak biz tüketicilerin döviz kurunda yaşanan büyük düşüşe rağmen, bunun gıda ürünlerine yansımamış olduğunu da gözlemliyoruz.
Yine o fırsatçı, karaborsacı ve stokçu canavarlar, dövizi bahane ederek yükselttikleri ürünleri, döviz düşünce fiyatlara yansıtmamaya kararlı gibi duruyorlar…
İşte tamda bu noktada devletin bütün kademeleri hemen devreye girmeli, denetimler sıkılaştırılmalı ve buna sebep olanların gözünün yaşına bakılmadan en ağır şekilde cezalandırılmalarını bekliyoruz…
Bugün halkın çektiği ekonomik sıkıntıların çözümüne yönelik hükümet tarafından atılan adımlara bazı şeref yoksunlarının engel olmasına asla müsaade edilmemeli, fırsat verilmemeli diye düşünüyorum.
Gözünü para hırsı bürümüş bu cani kesimler daha önce de salgın döneminde yani ülkemizin ve halkımızın en zor döneminde maskenin tanesini 5 liraya, 1 litre kolonyayı 100 liraya, yasak olmasına rağmen PCR testi ve aşıları 1.000 liraya kadar çıkarmışlardı…
Kim ki bu ülkeye ve bu ülkenin güzel insanlarını bireysel maddi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda kullanıyorsa, Allah bin kere belasını versin.
Ticaretin bir ahlakı, bir kuralı ve nizamı var…
Siz bire aldığınız yada ürettiğiniz bir ürünü, halkın ihtiyaç duyduğu acil bir durumda 10’na, 20’ye satmaya kalkışırsanız, bunun ne vicdani, ne ahlaki nede İslami hiçbir değeri yoktur.
Belki de kısa sürede maddi olarak kazançlı olduğunuzu düşünürsünüz ama er yada geç yüce yaradan bunun hesabını o kesimlerden soracaktır. Ben buna bütün kalbimle inanıyorum.
Çünkü Allah’ın adaletine sual sorulmaz…
Bu nedenle şimdi ülke ve millet olarak zor günler geçirdiğimiz bu günleri atlatmamız için herkes ama her kes üzerine düşen görevi acilen yapmalı ve bu cennet vatanını parayla, ekonomiyle hiç kimsenin çökertemeyeceğini ve yıkamayacağını tüm dünyaya, içerdeki ve dışardaki tüm paralı hainlere gösterme vaktidir.
Devlet- özel sektör fark etmeksizin gıda toptancılarından, üreticisine, tedarik zincirlerinden, elektrik ve akaryakıta varıncaya dek her kalemde indirim yapma zamanıdır.
Haydi, hemen şimdi ülkemizi ve milletimizi güç birliği yaparak en kısa sürede refaha kavuşturma vaktidir…
Bunu geçmişte ülke ve millet olarak çok daha zor ortamlarda başarmıştık, Allah’ın izniyle yine hep birlikte başaracağız.
Yeter ki bizler en tepedeki kişiden en alttaki kişiyi varıncaya kadar, içimizdeki merhameti, sevgiyi, hoşgörüyü ve yardımseverliği diri tutup, bunları asla kaybetmeyelim…
Çünkü her zorluğun arkasında inşallah bir ferahlık vardır.
Bizler o zorlukları gördük ve yaşadık, şimdi feraha kavuşma zamanı…