Mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik ederek bugünkü makaleme başlamak istiyorum.
Klasik bayram makalesi yazmayacağım bu bayramda...
Daha çok bizi yönetenlere ve yönetmeye talip olanlara, kendilerini halka şirin mi şirin, hoş mu hoş göstermeye çalışan siyasetçilere birkaç kelam etmek istiyorum.
Evet, özellikle dini bayramlarımız hemen hemen başta siyasetçilerin hiç ağızlarından düşürmedikleri; “Barışa, Kardeşliğe, Birliğimize, Beraberliğimize, Dayanışmamıza, Vs, Vs…” gibi vatandaşlara gönül okşayıcı laflar söz ederler.!
Aslında bu söylemlerinin ne kadar boş olduğunun ve samimi olmadıklarını kendilerinin de farkında olduklarını düşünüyorum.
Bu süslü püslü lafları siyasetçilerin uygulayamadığı bir siyaset anlayışını ben kabul etmiyorum…
Neden mi?
Çünkü
Mecliste birlikte olacaksınız…
Yan yana oturacaksınız…
Aynı lokantada yemek yiyeceksiniz,
Kulislerde kahkaha atarak çay kahve içip, bol vitaminli meyveler yiyeceksiniz,
Hesapları ödemek içinde birbirinize jestler yapacaksınız,
Kol kola girip genel kurula kadar gideceksiniz,
Tam da kameraların bakış açısına geldiğinizi anladığınız an az önce melek gibi gördüğümüz o siyasiler, birden bire şeytanlaşıp (!) birbirlerine etmedik hakaretler bırakmazlar…
Hepsi yalan…
Bütün siyasi partilere ve şu süslü püslü kelimeleri kullanan siyasilere sesleniyorum;
Gücünüz yetiyor ve gerçekten cesursanız olması gerekeni yapın ve gelin bu bayramda bir birinizi ziyaret edin…
AK Parti; HDP’yi,
HDP; MHP’yi,
CHP; Hüda Par’ı,
Saadet Partisi, Yeniden Refah Partisini,
Vs. yani zıt yada karşıt görüşlü partiler…
Ne oldu şu süslü püslü; “Bayramımız Barışa, Kardeşliğe, Dostluğa, İnsanlığa, Birliğimize, Beraberliğimize, Dayanışmamıza…” sözleriniz...
Biliyorum bu laflar ortada ve havada kalacak.
Ama ben özellikle yerel siyasetçilerin genel merkezlerine ve liderlerine rağmen olması gereken ve doğal olan bayramlaşma ziyaretlerini yapabileceklerine inanıyorum.
Kardeşim biz Batmanda yaşıyoruz…
Bütün siyasi parti teşkilatlarında her birimizin ayrı ayrı dostları var, arkadaşları var hatta akrabaları var…
Genel merkezin aldığı kararlar illaki doğru değildir ve arada il teşkilatlarının başkaldırması da gerektiğine inananlardanım…
İşte o zaman yerelde siyasetçilerimizin böyle bir adım atması halinde belki de siyasette ülke halkları olarak o çok özlem duyduğumuz rahatlama ve sakinleşme havasını ülke geneline yayabiliriz.
Sonuç itibariyle dileğim odur ki;
Kimliği,
Dili,
Dini,
Düşüncesi,
Cinsiyeti,
Ve
Irkı ne olursa olsun birbirimize kenetlenip, kucaklaşıp ve bu manevi hazzı yaşayıp, yaşatmak ve görebilmektir…
