Ak Parti eski başbakan yardımcılarından ve bir dönem hazineden sorumlu bakanlık yapan daha sonra Ak Partiyle birçok konuda çok ciddi yaşadığı görüş ayrılıklarından dolayı yolları ayırıp yeni bir parti kuran Ali Babacan’nın Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA)’ya gerek bölgemizde ve gerekse ülke genelinde yoğun bir ilginin olduğunu gözlemliyorum…
DEVA Partisinin ülke genelinde il teşkilatlanmalarına ağırlık verildiği bu süreçte her ilde en doğru ismi bulmak için parti üst düzey yöneticilerinin ince eleyip sıkı dokuduğunu bizzat yaşayanlardan ve görenlerdenim…
Sanırım bugünlerde DEVA Partisinden ilimize gelecek olan bir heyet, Batmanda il başkanlığı için bazı isimlerle görüşecek ve kanaatleri doğrultusunda bir rapor hazırlayacaklar. Belirlenen ilk üç isim genel merkeze davet edilecek ve son karar Ali Babacan başkanlığındaki parti meclisi sözcüsü tarafından açıklanacak.
Doğrusunu söylemek gerekirse ilimizde kimin il başkanı olacağı konusunda bazı isimler kulağıma geliyor ama hangisinin ne kadar doğru olduğunu gerçekten kestirmekte güçlük çekiyorum…
Bazı isimler de il başkanlığı kesinleşmedikçe isminin açıklanmasını istemiyor…
Benim merak ettiğim asıl konu şu; DEVA Partisinin genel prensip olarak ele aldığı şu yol haritası şöyle; ilk üçün içerisinde olan adaylardan birine başkanlık verilecek geri kalan iki isimde başkanın yardımcıları olacak şekilde yetkilendirilip il ve ilçe yönetimleri bu üç kişi tarafından oluşturulacak.
Mantık olarak ve çoğulcu demokrasi açısından baktığınızda aslında doğru bir sistem…
Lakin, Batmanda bu ilk üç aday birlikte çalışırlar mı, güç birliği yaparlar mı yada birlikte bu davaya birlikte yola çıkmayı kabul ederler mi?
Batman şartlarına ve insan yapısının genelini düşündüğümde doğrusunu söylemek gerekirse bunun çokta ilimizde uygulanabileceğini düşünmüyorum.
Diğer bir konuda; özellikle yeni kurulmuş bir partide görev almak, özellikle ülke olarak birçok alanda çok zor günler geçirdiğimiz bir dönemde muhalefette yer almak, bana göre ateşten gömlek giymek gibi bir şey…
Çünkü hazine yardımı yok, basın desteğiniz yok, kamu desteğiniz yok, belediyeniz yok, vekiliniz yok…
Karşınızda da çok güçlü bir iktidar ve düzenini ve kadrosunu her alanda sağlamış bir hükümetle yarışa girmek gerçekten de bu yarışa 4 -0 geriden başlamak gibi bir durum…
Bütün bu zorlukları göze alarak yola çıkan DEVA Partisi, GELECEK Partisi, Yeniden REFAH Partisi gibi yeni partilerin önümüzdeki ilk seçimlerde alacakları oy oranı da ayrıca merak ettiğim diğer önemli bir konu.
Tabi yeni başkanlık sistemin zoraki olarak getirmiş olduğu ittifakların da, seçmen üzerinde önemli derecede etki yapacağını düşünüyorum.
Demokrasiye inanan biri olarak yeni kurulan partilerin ülkemize ve milletimize faydalı siyaset üreteceklerini umut ediyor ve buna inanıyorum.
Hiçbir siyasetçinin de yeni kurulan partileri belli bir kalıba sokarak ayrıştırmalarını da asla doğru bulmuyorum.
Bu ülkede her partinin bir seçmeni ve alıcısı mutlaka vardır. Seçmene saygı duymak tüm siyasilerin ve siyasi partilerin esas görevi olmalıdır…