Her yıl bu vakitlerde bazı çiftçilerin maalesef caniliği ve vahşetiyle karşı karşıya kalıyoruz…
Bu cani ve vahşi çiftçilerde Allah korkusu olmadığı ve insanlığı yok saydıkları için zahmete girmemek ve birkaç kuruş daha fazla kazanmak adına mahsul sonrası kalan atıkları toplamak yerine, yakmayı tercih ederler.
Kalbi ve vicdanı kararmış bu tür cani çiftçilere ne anlatırsanız anlatın boştur…
Çünkü bunlarda ne Allah korkusu, ne din, ne iman, ne kul hakkı, ne sağlık nede insanlık adına zerre-i miskal kadar bir şey bulamazsınız.
Onlar için varsa yoksa maddi çıkarlar ve birkaç kuruş daha fazla kazanmak…
İşte bende diyorum ki, bu tür cani çiftçilere karşı toplantılar yapmak yada bazı sivil toplum kuruluşların yaptığı eylemler yerine, onları ellerindeki araziyi ağır maddi ve hapis cezasına varıncaya kadar yaptırımlar uygulayarak caydırmak olmalıdır.
Bunun için de halkın sorunlarını çözmekle görevli olan siyasiler bu sorunu çözmekle mükelleftirler. Çünkü bir çok il ve ilçede yaşayan vatandaşların şikâyet ettiği ve her yıl tekrar eden kanayan bir sorununa çözüm bulmak siyasetçilerin işidir.
Nasıl mı?
Mesela bölge milletvekilleri bakanlığa rapor düzenleyerek; “anız yakan çiftçilerin halkın can güvenliğinin tehlikeye attıklarını, sağlık sorunu olan binlerce masumun hayati tehlikesinin bulunduğunu ve hayvanların bilinçli ve bilerek cayır cayır yakılarak insanlık suçu işlediklerini…” cesur bir şekilde anlatmalarından geçiyor.
Bakanlıkta bu konuyla ilgili meclise bir yasa tasarısı hazırlar, anız yakan çiftçilerin belgelerinin iptalinden, ağır para cezalarına ve hatta hapis cezasına varıncaya kadar çok ağır yaptırımları içeren teklifi yasallaştırarak yürürlüğe koyar.
İşte o zaman bakalım o cani çiftçiler anız yakmak yerine tam aksine anız yangını çıkmasın diye arazilerine güvenlik görevlileri yada bekçi yerleştirmezler mi?
Bu konunun çözümü ancak böyle olur…
Aksi takdirde “yok toplantıymış, yok Cuma hutbesinde vaaz verilmiş, yok şu kadar STK toplanarak eylem yada protesto yaptı.” gibi yıllardır yapılanlardan bir sonuç alınmadıysa, bundan sonra da bir sonuç çıkacağına asla inanmıyorum.
Tek çözüm dediğim gibi anız yakan canilere verilecek ağır cezai yaptırımlar olmalıdır.
Ben bütün halkım adına anız yakan cani ve gaddar çiftçilere hakkımızı helal etmediğimizi ve her iki cihanda da ellerimizin bunların yakalarında olacağını belirtmek istiyorum.
Biz ancak manevi olarak bunları yapabilirken, siyasetçilerin de bu dünyada bizlere cehennemi yaşatan canilere karşı görev ve sorumluluklarının yerine getirilmesi gerektiğini hatırlatmakta yarar görüyorum.
Siyasilere düşen bu görev ve sorumluluğu yerine getirmedikleri sürece bu günaha siyasiler de dahildir, buda böyle biline…
