Rekabet Kurumu Kurul üyesi Ayşe Ergezen, çevrimiçi reklam pazarı ile e-ticaret sektörüne ilişkin devam eden soruşturmalara işaret ederek, "Facebook, Instagram, WhatsApp ve Messenger hizmetlerinden topladığı verileri birleştirerek sosyal ağ hizmetleri ve çevrim içi reklamcılık pazarlarında rekabetin bozulmasına yol açıp açmadığını inceliyoruz" dedi. Geçtiğimiz ay Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonu UNCTAD'ın davetlisi olarak Cenevre'de "Rekabet Hukuku Hükümetlerarası Uzmanlar Grubu" toplantılarına katılan Ergezen, benzer bir uluslararası konferansı bu yıl İstanbul'da "İstanbul Rekabet Forumu" markasıyla düzenlemek için çalışma başlattıklarını kaydetti. e-Pazaryeri platformlarına ilişkin süren incelemenin son durumuna ilişkin de bilgi veren Ergezen, incelemenin nihai raporunun 14 Nisan 2022 tarihinde yayımlandığını hatırlatarak, "Statista verilerine göre 2021-2025 arasında perakende e-ticaretin, küreselde yıllık ortalama yüzde 6.28 oranında büyüyeceği, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 14.59 olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Bu büyüme oranı ile ülkemiz küresel perspektifte ilk sırada ve bu özelliğini koruyacağı görülüyor" dedi. Ergezen, pazardaki rekabetin bozulmasının tüketici refahı üzerinde etki doğurduğunu ve platform içi rekabetin azalmasının tüketicilere daha yüksek fiyatlar olarak yansıyabildiğini ifade etti.
Ergezen yüzde 85'i Çinli Alibaba'ya ait olan Trendyol'un e-ticaret sektöründeki hakim konumunun piyasadaki rekabeti ihlal edip etmediğine ilişkin soruşturmanın sürdüğüne dikkat çekerek, şunları söyledi: "Trendyol'un bugün geldiği noktayı Amerika'da Amazon ile kıyaslamak mümkün. Trendyol'un pazardaki konumu itibarıyla bazı davranışlarına ilişkin tartışmanın benzeri Amerika'da da yaşandı, bu sebeple pazarda hâkim durumun kötüye kullanılıp kullanılmadığına sadece fiyat odaklı bir yaklaşım ile karar vermenin doğru olmayacağı ve mevcut rekabet hukuku araçlarının tekrar masaya yatırılması gerektiği dile getirildi. Amazon'un hikayesi e-ticaret ile başladı, bir pazardaki gücünü bir başka pazarda kaldıraç olarak kullanması sayesinde bugün yapay zekadan çevrimiçi medya platformuna uzanan farklı iş kollarında faaliyetine devam ediyor."
TRENDYOL İNCELEMESİ SÜRÜYOR
Trendyol'un da perakende e-ticaret platformu olarak başlayan faaliyetinin, Trendyol market, Trendyol yemek ve ikinci el alışveriş için Dolap gibi iş kolları ile çeşitlendiğini, hatta kendi hızlı moda markası Milla ile bu pazarda dahi yer aldığını gördüklerini belirten Ergezen, "Trendyol'un kullanıcı verileri ile arama ve sıralama algoritmalarını rakiplerine karşı avantaj sağlayacak şekilde kötüye kullanıp kullanmadığına ilişkin olarak devam ediyor" şeklinde konuştu.
VERİ PAYLAŞIMI 2016'YA UZANIYOR
Ergezen, Rekabet Kurumu tarafından daha önce başlatılan Facebook soruşturması ile ilgili de değerlendirmede bulunurken, "Bir sosyal ağ girişimi olarak yola çıkan Facebook, daha sonra anlık mesajlaşma uygulaması olan Whatsapp'ı da satın aldı. Verinin günümüzde artık büyük bir ekonomik güç olduğu aşikâr" dedi. İnceleme derinleştikçe veri paylaşımının 2016 yılında başladığını, sadece Whatsapp ile sınırlı kalmadığını tespit ettiklerini ve soruşturmaya Instagram ve Messenger hizmetlerinden elde edilen verilerin paylaşımını da eklediklerini anlatan Ergezen, "Bu bağlamda rekabetin bozulmasına yol açıp açmadığını inceliyoruz" dedi.
ÇEVRİMİÇİ REKLAMCILIĞA DENETİM
Ayşe Ergezen, çevrimiçi reklamcılık incelemesinin devam ettiğine dikkat çekerek, "Bu inceleme, dünyada oldukça dikkat çeken bir karar olan Google Adwords kararından kısa süre sonra başlatıldı. Arama motorları, internet siteleri, sosyal medya platformları gibi oyuncuların tüketicilere ulaşmak, böylece hem reklam gelirlerini arttırmak hem de reklam verenlerin finansal geri dönüşünü arttırmak için kişiselleştirilmiş reklam sunma yarışında olduğunu görüyoruz. Raporun, pazarın tüm tarafları açısından sağlıklı bir rekabet ortamı sağlamak adına yapısal/davranışsal sorunlara ve çözümlerine ilişkin rekabetçi bir perspektif sunacağına şüphem yok" dedi.