Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, partisinin Kayseri İl Başkanlığı kongresine katılarak bir konuşma yaptı.
Hükümetin, işgalcilerle ilişkilerinde istenen adımı atamadıklarını belirten Ramanlı "Filistinli kardeşlerimiz onların yanında, omuz omuza, onlarla birlikte siyonistlere karşı savaşmamızı elbette hak ediyorlar. Ama onların öyle bir talebi de yok. Kahramanların sözcüsünü neredeyse her akşam dinliyoruz. 'Bizimle gelip savaşmanızı istemiyoruz, zaten sizler adına biz savaşıyoruz' diyorlar. 'Kudüs'ü savunmanızı da beklemiyoruz, onu da biz üstlendik' diyorlar. 'Silah gönderin de demiyoruz, biz kendimize yeteriz' diyorlar.
Adeta yüzümüze şamar üstüne şamar vururcasına, 'Ne kadar da acizsiniz, Refah Sınır Kapısı'ndaki insani yardımların sivillere ulaşmasını da mı yapamıyorsunuz?' diyorlar. İşte bu, bizi kahreden noktadır. 57 tane İslam ülkesi var; orada açlığa, susuzluğa, elektriksizliğe mahkûm edilmiş 2 buçuk milyondan fazla kardeşimiz var. Ve onlara bir tas su verecek imkândan da yoksunuz. Biz kahrolmayalım da kimler kahrolsun" şeklinde konuştu.
"SİYONİSTLERİ HİÇ OLMAZSA EKONOMİK OLARAK ÇÖKERMEYE GAYRET EDEBİLİRİZ"
Partisinin boykot çağrısını yenileyen Ramanlı, konuşmasının devamında, şunları söyledi:
"Zalimler sadece ve sadece güçten anlarlar. Bir de siyonistlerin bir özelliği var, dünyayı ve hayatı çok severler. Bakın bütün sivil toplum kuruluşlarımız, partilerimiz boykot çağrısında bulunuyor. Hepimiz bu boykotun bir neferi olabiliriz. Hiç olmazsa onları ekonomik olarak çökermeye gayret edebiliriz. Etmeliyiz de. İnşallah bunu da başaracağız. Siyonistlerin mallarını satanları da boykot edeceğiz ki onlarla beraber batıp gitsinler. Bizim kardeşlerimize kurşun atanları, bomba yağdıranları parası ile destekleyenler, bizden değil destek, yüz bile bulamasınlar"
"BİZİ DİRİLTEN FİLİSTİN OLDU, GAZZE OLDU"
7 Ekim'de başlayan Aksa Tufanı Operasyonu'nun, Müslümanları gafletten uyandırdığını hatırlatan Ramanlı, "Şu da bir hakikat. Gazzeli kardeşlerimiz bu mücadeleyi verme kararı aldığında her şeyi göze almışlardı. Öyle de ifade ediyorlar. Öldürülmeyi, bombalanmayı, açlığı, susuzluğu, şehadeti göze aldılar. Gazzelilerin kaybedecek hiçbir şeyi yok. Onlar bu savaşa hazırlıklıydı ama maalesef biz hazırlıksızdık.
Türkiye başta olmak üzere İslam ülkelerinin çoğu, yavaş yavaş israil ile o sözde normalleşme adı altında ilişki geliştirmeye, kendi gemisini yürütmeye, ekonomisini toparlamaya, Yahudi lobisine şirin görünmeye çalışıyordu. Bütün İslam âlemi gaflet içerisindeydi ve 7 Ekim sabahı bu direnişe uyandığında adeta hepimiz gafil avlandık. İtiraf edelim, hepimiz dünyaya dalmış ve asli vazifemizi adeta unutmuştuk. Bizi dirilten, bizi uyandıran yine Filistin oldu, Gazze oldu" diye belirtti.
"RABBİMİZİN RAZI OLDUĞU YOLDAN YÜRÜRSEK ZAFER YAKINDIR"
Ramanlı son olarak "Filistin'i savunmak zorundayız, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın müdafaası için savunmak zorundayız, oradaki mazlum kardeşlerimizin o işgalden kurtulması için savunmak zorundayız. Bu savunma ve mücadele, bizi aynı zamanda birliğe götürecek bir bilinçtir. Bize vahdeti yakınlaştıracak bir bilinçtir. Öyle ya, bugün içinde bulunduğumuz zilletin temel kaynağı, bu siyonist barbar çeteye ve onun destekçilerine karşı askeri gücümüzün eksikliği midir? İnsan kaynağımızın eksikliği midir?
Yer altı ve yer üstü kaynaklarımızın eksikliği midir? Hayır. Toplamına vurduğumuzda onları on defa mağlup edecek güce sahibiz. Ama birliğimiz yok. Birlikten yoksunuz. O halde bunu da bir milat olarak kabul edelim. Birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi tahkim edecek adımlar atalım. Düşmanımız belli. Bizi birbirimize düşürmek isteyecekler, gücümüzü dağıtmak isteyecekler, ihtilaflarımızı da kaşıyacaklar ama biz bu oyunlara gelmeyeceğiz, düşmanımızı unutmayacağız, birbirimizle uğraşıp asli vazifemizi asla göz ardı etmeyeceğiz. Eğer bu bilinçte olursak, Rabbimizin bizden razı olduğu yolda yürümeye azmedersek inşallah zafer de yakındır" dedi.