Batman Belediyesinin de aralarında bulunduğu, Belediye Su Kardeşliği uygulamasına dahil edilen belediyeler arasında protokol imzalandı.
Taşkın, sel ve benzeri afetlerle mücadele edilmesi hem de taşkın ve sel sularının değerlendirilmesi ve su verimliliğini konusunda belediyeler ve diğer kurumlarla yapılacak koordinasyon faaliyetlerin ele alındığı etkinlikte konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı “Sel ve taşkınlar, afete dönüşmeden kurak dönemler için su kaynağı oluşturabilir, su güvenliği tam ve kendine yeten marka şehirler için su verimliliği yaklaşımını belediyecilik anlayışımıza entegre etmek durumundayız" dedi.
“SU VERİMLİLİĞİ SEFERBERLİĞİ İLE 114 ÖNCELİKLİ EYLEM GELİŞTİRDİK”
Su kayıplarını en geç 2033 yılına kadar yüzde 25 oranına, 2050 yılına kadar yüzde 10 seviyesine kadar düşürülmesini hedefliyoruz diye konuşan Bakan Yumaklı “Su Verimliliği Seferberliğiyle Paydaşlarımızı ve yol haritamızı belirledik. Ulusal vizyonumuzu ve hedeflerimizi ortaya koyduğumuz ‘Su Verimliliği Strateji Belgemizi’ ve 10 yıllık ‘Su Verimliliği Eylem Planlarımızı’ yayınladık. Yapılan çalışmalarda, kentsel, tarımsal, endüstriyel ve bireysel su verimliliği için hedeflerimizi ve stratejilerimizi belirledik ve bunları destekleyen 114 öncelikli eylem geliştirdik” dedi.
Akdeniz havzasında yer alan Türkiye'nin, iklim değişikliğinden oldukça etkileneceğine işaret eden Bakan Yumaklı, kuraklık, orman yangınları, sel ve taşkınlarla iklim değişikliğinin doğrudan hissedileceğini aktararak “Yerkürenin, son 170 yılın en sıcak 5 yılını geride bıraktığını, 10 yılda bir tekrarlayan kuraklıklar artık 5-6 yılda bir yaşanıyor. Sibirya'nın kuzeyinde termometreler 38 dereceyi gösterdi. Dünyanın 4. büyük gölü Aral, yüzde 90 kurudu. 2020'de 94 farklı ülkeden 25 milyon kişi iklim değişikliği nedeniyle göç etti. Ülkemizde de kurak yıllar yaşanırken kuraklıkların şiddetleri ve süreleri de uzamaya başladı. 2023 su yılında yağışlar uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 6 düştü" diye konuştu.
BAKAN YUMAKLI, SU YÖNETİMİNE DİKKAT ÇEKTİ
2030'da nüfusun yüzde 10 artacağının ve su kaynaklarının yüzde 20 azalacağının öngörüldüğünü belirten Bakanımız, gerekli tedbirler alınmazsa 2030'a kadar nüfusun neredeyse yüzde 50'sinin, sulanan tarım alanlarının ise yüzde 80'inin su yetersizliğiyle karşı karşıya kalabileceğini söyledi.
"BASINÇLI SULAMA SİSTEMLERİNE 1,8 MİLYAR LİRA HİBE SAĞLADIK"
Su stresi altındaki Türkiye'de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarının 1313 metreküp olduğunu ancak gerekli tedbirler alınmazsa bunun, bin metreküpün altına düşeceğini vurgulayan Bakanımız konuşmasını şöyle sürdürdü; "Son 21 yılda su alanında 1 trilyon 265 milyar liralık yatırımla 10 bin 86 tesisi hizmete aldık. Bu yapılan çalışmalarla suyun verimli kullanılması için önemli eserlere imza attık. Baraj sayısı 1018'e, gölet ve bent sayısı 726'ya, yıllık sağlanan içme suyu miktarı 5,2 milyar metreküpe ulaştı. Sulanan arazi miktarımızı 71 milyon dekara, toplulaştırılan arazi miktarını 73 milyon dekara, atık su arıtma tesisi sayısını 24'e, yer altı depolaması ve suni besleme tesisi sayısını 127'ye çıkardık. Basınçlı borulu sulama sistemlerinin kullanılma oranı yüzde 6'dan yüzde 33'e yükseldi. Kaynaktan tarlaya kadar suyun tasarruflu kullanılması için bireysel basınçlı sulama sistemlerine yüzde 50 hibe desteği veriyoruz. Bu kapsamda 50 binden fazla projeye 1,8 milyar lira hibe desteği sağladık."
"SU KAYIPLARININ DÜŞÜRÜLMESİNİ HEDEFLİYORUZ"
Su kayıplarının azaltılması, alternatif su kaynaklarının artırılması ve sünger şehir modelinin yaygınlaştırılması için belediyelerle çalışmalar planladıklarını aktaran Bakan Yumaklı, su kayıplarının 2033'e kadar yüzde 25'e, 2050'ye kadar yüzde 10'a kadar düşürülmesini hedeflediklerini söyledi.
Geçen yıl Türkiye'de içme ve kullanma şebekesine alınan su miktarının yaklaşık 6 milyar metreküp olduğunu belirten Bakanımız, "Ülkemizde içme suyu sistemlerinde ortalama su kaybı oranı yüzde 32. Yani 2022'de yaklaşık 2 milyar metreküp su, kullanıcıya ulaşamadan kaybolmuş. Bugün su kaybı ortalamamız yüzde 25 olsaydı, 10 milyon kişinin 1 yıllık su ihtiyacına eş değer miktarda suyu kazanmış olacaktık” dedi.
Türkiye'deki atık suların yüzde 44'ünün, tarımdan dönen suların da yüzde 66'sının yeniden kullanılabilir olduğunu belirten Bakanımız, kentsel atık suları ve tarımdan dönen suların arıtılarak yeniden kullanılmasıyla, kentlerdeki su temini baskısının hafifleyeceğini ve bu konuda örnek uygulamaları olan belediyelerle iş birliği halinde olduklarını aktararak; binalar, konaklama tesisleri ve işletmelerde oluşan gri suları, atık değil su kaynağı olarak gördüklerini ifade etti.
Yağmur suyu hasadına yönelik uygulamaların yaygınlaştırılmasının da aynı hayati önem taşıdığını vurgulayan Bakan Yumaklı "Taşkın, sel ve benzeri afetlerin sıklıkla yaşandığı bu dönemde, hem afetlerle mücadele edilmesi hem de taşkın ve sel sularının değerlendirilmesi çok önemli. Sel ve taşkınlar afete dönüşmeden kurak dönemler için su kaynağı oluşturabilir, şehirlerimizi afetlere karşı daha dirençli hale getirebiliriz. Su güvenliği tam ve kendine yeten marka şehirler için su verimliliği yaklaşımını belediyecilik anlayışımıza entegre etmek durumundayız. İklim değişirken bizler de uyum kabiliyetimizi artıracağız. Geç kalmadan, geride kalmadan, seyirci kalmadan, ortak vizyonda buluşarak su verimli kentleri hep birlikte inşa edeceğiz" diye konuştu.
Konuşmaların ardından aralarında Batman Belediyesinin de bulunduğu ‘Su Verimli ve Belediye Su Kardeşliği Uygulamasına Dahil Belediyeler’ arasında protokol imzalandı.