Gündemimizi meşgul eden saçma sapan bir konu…

Neymiş efendim yaya geçitlerinde yazılan Kürtçe uyarı yazıların silinmesi…

Böyle bir talimat kimden ve nereden gelmiş bilemiyorum ama yemin ederim kafayı yiyeceğim…

Resmen 30-40 yıl önceki konuların başına döner gibi bir durum söz konusu…

Yahu arkadaş bu ülkede devlet destekli 24 saat yayın yapan TRT Kürdi var,

Kürtçe slogan atan nice siyasetçi var,

Halkı Kürtçe selamlayıp alkış tufanı görmek isteyen üst düzey bürokratlar var,

Hatta ‘Kürtçe dersi alıyorum, Kürtçeyi öğrenmek istiyorum.’ Diyen nice Kürt sever! Devlet adamları var…

Eeeee, Ne oldu şimdi? Yaya geçitlerine yazılan Kürtçe uyarı yazılarından mı rahatsız oluyorsunuz?

Artık şuna çok açık inanıyorum ki; birileri kirli gizli elleri devreye koydu ve Kürtleri resmen tahrik ve provakatif eylemlere itekleme çabası içerisinde…

Yine iddia ediyorum bu saçma sapan yaşanan gelişmelerden Sayın Erdoğan’ın haberi bile yok. Böyle bir duruma karşı çıkacağına eminim.

Lakin demek ki etrafını saran çeteler Sayın Erdoğan’ı da devirme ve bitirme düğmesine basmış kanaatindeyim.

Yoksa ülkemizde ve dış politikada bu kadar ağır yük ve sorumluluklar varken böyle gündeme gelmesi bile ayıp olan bir konuyu gündemleştirmek en hafif tabirle ayıptır, yazıktır, günahtır…

Umarım bu saçma sapan kararı alanlar bu kararlarından hemen vaz geçerler ve Kürt halkına yaptıkları bu ayıptan özür dileyerek vaz geçerler.

Aksi takdirde kaybederler… Buda böyle biline…    

SAÇMA SAPAN VERGİ VE SGK MESELESİ…

Ülkemizde maalesef birçok alanda olduğu gibi maliye ve SGK’da da çarpık ve saçma sapan bir uygulama var…

Son günlerin ülke gündemi maliyenin ve sosyal sigorta kurumunun belediyelerden alacağı borçlar…

Yemin ederim anlamakta güçlük çekiyorum;

Yaw biz bir kurumdan 10 bin tl bile olsa küçük bir alacağımız varsa,

Yada herhangi kamunun ihalesine gireceksek,

Yada bir konut alacaksak o kurum hemen bizden vergi borcunun olmadığına dair belge ister.

Keza SGK’da aynı belgeyi ister.

Olması gereken de aslında belki de budur…

Ancak nasıl oluyor da milyonlarca hatta milyarlarca lira vergi ve SGK borcu olanlar ihaleye girebiliyor? Vergi ve SGK borcu olan çeteleşmiş firmaların borcu nasıl silinebiliyor?

Kurumlar nasıl oluyor da yıllarca borçlarını ödemiyor?

Alacaklı konumunda olan kamu kurumları neden zamanın da borçlar tahsil edilmiyor?

Kısacası hangi parti olursa olsun borçları zamanında değil de el değiştikten sonra talep ederseniz, bence bu kaybeden partinin hem rakibini zora sokma politikası hem de halkı cezalandırma yöntemi olarak kabul edilecektir.

Öyle icra yöntemiyle belediyeleri çalıştırmama yöntemi inanın en çok Ak Partiyi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı yıpratacaktır.

Son derece yanlış olan bu saçma sapan uygulamaların derhal sona ermesini, yeni ve adil bir yöntemle özellikle belediyelerin mevcut sorunlarının çözülmesi ülkemizin ve halkımızın menfaatine olacaktır diye düşünüyorum.…