ORUCUN ÖNEMİ

Yayınlama: 10.03.2024
Düzenleme: 10.03.2024 11:41
A+
A-

Ramazan ayı, gecesi ve gündüzü ile Müslümanların kulluğu en derin duygularıyla yaşadıkları bir aydır.

Allah’a kulluğun dışında hiçbir neden, onları aç ve susuz kalmaya itemez. Müslümanlar, aç ve susuz kalarak, ellerindeki bunca nimetin Allah tarafından verildiğine inanır, bunca nimeti nasıl kullanmaları gerektiğinin bilincine varırlar. Hayatın her zaman tokluktan, bolluktan ve rahatlıktan ibaret olmadığının ve olamayacağının farkına varırlar. Aç ve susuz kalarak açlığı, ömür boyu aç ve susuz kalanların yaşadıkları hayatı, bir ay boyunca bizzat yaşarlar, onları biraz daha anlama imkanı bulurlar.

Gündüzleri oruç tutarak, geceleri teravih, teheccüd ve sahurla, kulluğun zirvesine çıkarlar. İşte bu özellikleri ile Ramazan ayı, insanı maddi ve manevi açıdan disipline eden eşsiz bir aydır.

Ramazan ayı, cennet kapılarının açıldığı; cehennem kapılarının da ayrı kapandığı bir aydır. Müminler, yaşadıkları yoğun ibadetlerle kendi cennet kapılarını biraz daha aralar ve cehennem kapılarını kapatmaya çalışırlar.

Çünkü cennetin kapısını aralamak için birçok zorluk ve fedakârlıkla katlanılması gerekmektedir. Cehennemin kapısında da birçok heva ve heves, insanın duygularını celbeden ve hoşuna giden şeyler vardır.

Kişi cennetin kapısındaki o zorluklara katlana katlana cennetin kapısını biraz daha biraz daha aralar. Cehennemin kapısındaki şehvetlerden uzak durarak da cehennemin kapısını kapatmaya başlar. İşte bu açıdan Ramazan ayı, kişiye bu fırsatı sunan bir aydır. Ramazan ayı, şeytanların zincirlendiği bir aydır. Rahatı yerinde olan, tok olup susuzluğu olmayan bir insanın şeytanın hile ve desiselerine kapılması, daha muhtemeldir.

Aç ve susuz olan insan ise aç susuz olduğu için, şeytanın çağrılarına cevap verecek güçte değildir. Dolayısıyla oruçlu insanlara şeytanın etki etmesi, onları kendi emelleri için kandırması, Ramazan ayında daha da zor olmaktadır ki, şeytanlar Ramazan ayında zincirlenmektedirler diye ifade edilmiştir.

Duaların kabul edildiği; günahların af olunduğu bir aydır. Oruçlu insan, orucun kendisine verdiği manevi haz ve mutlak teslimiyetle dua ettiği için, duası kabul olmaktadır. Oruç, fiziken rahat olmadığı, meşakkatli bir ibadet olduğu için, insanda kötü duygu ve düşünceleri yok eder. Oruçlunun ağız kokusu daha Allah’a misk kokusundan daha sevimli olduğu için, onun mutlak teslimiyetini gördüğünden Allah dualarını da tövbesini de kabul eder.

Ramazan ayı, paylaşma ve cömertlik ayıdır. İnsanoğlu öyle bir varlıktır ki, elindeki imkanların değerini kaçırınca anlar. Varlık içindeyken yokluğun anlamını, tok iken açlığın ne olduğunu anlamaz. Bu nedenle de elindeki bunca nimetin ne denli değerli olduğunun da pek farkında değildir. Oruç, insana açlığı da yokluğu da yaşatan bir ibadettir. Bu vesile ile insan, elindeki imkanların değerini anlama fırsatı bulurken, bu imkanlardan mahrum olan din kardeşlerini de bir ay boyunca anlama ve imkanlarını onlarla paylaşma fırsatı elde eder.

Efendimizin en fazla cömert olduğu ay Ramazan ayıdır, diye rivayet edilir. Bu nedenle oruçlu insanların güzel bir iftar açmaları için onlarla paylaşım içersinde olmak, onların oruçları kadar bize de sevap kazandırır bilinciyle elimizdeki imkanları, ihtiyaçları olanlarla paylaşmamız gerekmektedir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.