MODERN TOPLUMDA YALNIZLIK MI? YOKSA İSLAM’IN EMRETTİĞİ SOSYALLEŞME Mİ?

Yayınlama: 18.02.2025
A+
A-

Günümüz dünyasında teknoloji ilerledikçe, insanlar arasındaki mesafeler kısalıyor gibi görünüyor. Ancak bu ilerleme, aynı zamanda bireyselleşmeyi artırarak insanları yalnızlığa itiyor.

Sosyal medya ve dijital iletişim araçları, dostlukları sanal bir boyuta taşırken, gerçek ilişkilerin giderek zayıflamasına neden oluyor.

Peki, bu yalnızlık modern dünyanın kaçınılmaz bir sonucu mu, yoksa bizler farkında olmadan İslam’ın emrettiği sosyal bağları göz ardı mı ediyoruz?

MODERN YALNIZLIK: KALABALIKLAR İÇİNDE TEK BAŞINALIK

Bugün birçok insan, dışarıdan bakıldığında geniş bir sosyal çevreye sahip gibi görünüyor. WhatsApp grupları, sosyal medya takipçileri, iş arkadaşları…

Ama gerçekten kaç kişi içten bir dostluk yaşıyor? İnsanlar arasındaki ilişkiler yüzeysel hale geldikçe, yalnızlık daha derin hissedilmeye başlanıyor. Sonuç olarak, doğum günlerini tek başına kutlayan, derdini anlatacak kimseyi bulamayan, bir selam verecek komşusu bile olmayan bireyler çoğalıyor.

Psikologlar, modern yalnızlığın depresyon, kaygı bozukluğu ve düşük yaşam memnuniyetiyle doğrudan bağlantılı olduğunu söylüyor. Çünkü insan sosyal bir varlıktır ve aidiyet duygusu olmadan mutlu olması zorlaşır. Ancak İslam, insanları yalnızlığa mahkûm eden bu anlayışa karşı bambaşka bir model sunar.

İSLAM’IN EMRETTİĞİ SOSYALLEŞME: AİLE, KOMŞULUK VE KARDEŞLİK

İslam, bireylerin yalnız kalmasını değil, aksine güçlü bir toplumsal dayanışma içinde olmasını öğütler. Kur’an-ı Kerim’de ve Peygamber Efendimizin (s.a.v) hadislerinde sosyal bağların korunmasına büyük önem verilmiştir.

Aile Bağları: “Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolcuya da. Fakat (malını) saçıp savurma.” (İsra, 26) Bu ayet, ailenin ve akrabalık bağlarının korunması gerektiğini vurgular. Günümüzde ise aile üyeleri arasındaki bağlar zayıflamakta, birbirine misafirliğe gitmek bir yük gibi görülmektedir. Oysa İslam, aileyi temel yapı taşı olarak görür ve aile bağlarının kopmamasını emreder.

Komşuluk Hakları: Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Cebrail bana komşu hakkını o kadar tavsiye etti ki, onu mirasçı kılacak sandım.” (Buhari, Edep 28) buyurmuştur. Ancak modern dünyada komşuluk ilişkileri neredeyse yok olma noktasına gelmiştir.

Aynı apartmanda oturan insanlar birbirini tanımıyor, selam vermiyor. Oysa bir komşunun derdi, diğer komşunun derdi olmalıdır.

Kardeşlik ve Dayanışma: İslam’da müminler kardeş olarak tanımlanır: “Müminler ancak kardeştirler. O halde kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki rahmete eresiniz.” (Hucurat, 10) Kardeşlik bilinci, yalnızlığı engelleyen en güçlü bağdır. Günümüz dünyasında bu bilinç zayıfladığı için insanlar kendilerini yalnız hissetmektedir.

TOPLUMSAL ÇÖZÜM: PAYLAŞARAK ÇOĞALAN MUTLULUK

Modern dünyanın yalnızlık girdabından kurtulmanın en önemli yollarından biri, İslam’ın öğütlediği paylaşma kültürünü yeniden canlandırmaktır. Bunun için:

Aile ziyaretleri artırılmalı, çocuklara bu kültür öğretilmeli,

Komşularla ilişkiler güçlendirilmeli, bir selam vermek bile yeterlidir,

Yardımlaşma ve dayanışma kültürü yaygınlaştırılmalı,

Sosyal medya yerine yüz yüze iletişime önem verilmelidir.

Belki de paylaşmak, bir tebessüm etmek, bir gönül almak birçok insanın yalnızlık duygusunu ortadan kaldırabilir. Çünkü mutluluk, ancak paylaşıldığında çoğalır.

SONUÇ: KALABALIKLAR İÇİNDE YALNIZLIK KADER DEĞİL

Modern toplumun sunduğu bireyselleşme, insanları yalnızlığa sürüklüyor. Ancak İslam, insanlara yalnız yaşamayı değil, dayanışma içinde olmayı emrediyor. Bize düşen, bu öğütleri hayatımıza geçirmek ve çevremizdeki insanlara yalnız olmadıklarını hissettirmek.

Çünkü hiçbirimiz tek başımıza var olmadık, olmayacağız da. İnsan, ancak insanla anlam bulur. Ve bu dünyada yalnız kalmamak için, başkalarını yalnız bırakmamak gerekir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.