KUDÜS MÜBAREKTİR!

Yayınlama: 23.05.2024
Düzenleme: 22.05.2024 18:48
A+
A-

Allah’a hamd ederiz. Mağlup edilemeyen, mağlup edilmesi mümkün olmayan, sonsuz İzzet, azâmet ve şeref sahibi Aziz olan Allah’a hamd olsun.

Ümmetine İzzet ve şerefin zulme ve zalime karşı direnmede olduğunun örneklerini gösteren Muhammed Mustafa’ya salat, Güzide sahabesine ve ehl-i beytine selam olsun.

“İzzet ve şeref, Allah’ındır. Resûlünündür ve mü’minlerindir. Fakat münâfıklar bu hakikatı bilmezler.”  (el-  münâfıkûn 8)

“Mü’minleri bırakıp kâfirleri dost edinenler, onların yanında İzzet mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün İzzet yalnızca Allah’a aittir.” (Nisa, 139)

Allah’a teslimiyet, izzeti de beraberinde getirir. Allah teâlâ ile rabıtayı zayıf tutmak da tersi bir durumu söz konusu eder. Filistin’in Aziz evlatlarına küçüğünden büyüğüne, gencinden yaşlısına, erkeğinden kadınına bu İzzet ne güzel yakışıyor.

Adeta her biri izzet’in okulundan mezun olmuş gibi ümmetin izzetini koruyarak ders veriyor bizlere. Başı dik, güzel bir birlik ve beraberlik içinde.

Direniş, izzettir, şereftir, payedir. Bugün onu koruyan da, zulme ve zalim işgalcıya karşı dik duran da Filistinli kardeşlerimizdir.

Allah’a ve Resûlüne iman ve mü’minlerle dostluk, birlik ve beraberliktedir. İzzeti kazanmak kadar onu korumak da önemlidir.

İçinde bulunduğumuz süreç, bir imtihan süreci olup Mecid-i  Aksa’nın ve Kudüs’ün onuru için saf tutanlarla yan yana olma sürecidir. Siyonist işgalciden çekinenler ne birey ne de devlet bazında izzeti tadamayanlardır.

Yapılan onca protesto ve yürüyüşlerle inananlar ve insanlığını kaybetmeyenler saflarını göstermiş, ilgalciye kul köle olanlar ise köleliklerine devam etmişlerdir.

Bu gerçeğin anlaşılması için;

“KUDÜS, İLK KIBLEMİZDİR.”  

Hakikatini, siz değerli okuyucularımızla paylaşmak ihtiyacını duydum. Bu ireyi ve toplumu bu konuda bilinçli kılmak ve geliştirmek adına buna ihtiyaç olduğuna işaret etmek istedim.

“Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Harâm’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir;  O, (her şeyi) işitendir, görendir.”  (İsra, 1)

Ebu Hureyre’den (radıyallahu anh) rivayet edilmiştir. De ki: Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:  “Üç mescidin dışında (herhangi bir mecide doğru) yolculuğa çıkılma:  Mescid’ül Harâm, Mescid’ül Nebevi ve Mescid’ül Aksa (Buhari, bu Hac 26)

Mescid’ül Aksa; Mescid’ül Harâm ve Mescid-ül Nebevi’den sonra en faziletli mesciddir. Birçok enbiya’ya beşiklik eden Kudüs şehri de Mescid’ül Aksa’nın bulunduğu şehir olması hesabıyla mukaddes bir belde olup maddeden ve manen bereketli kılınmıştır.

KUDÜS MUKADDES BİR BELDEDİR

Allah Teâlâ buyuruyor: “(Musa şöyle demişti:) Ey kavmim! Allah’ın size va’dettiği Mukaddes topraklara giriniz.” (Maide, 21)

Beydavi (rahimehullah) tefsirinde “Mukaddes Toprak Beytü’l Makdis toprağıdır. Mukaddestir. Zira peygamberlerin karârgahı Ve Mü’minlerin meskenidir.” demiştir.

Kudüs Peygamber Efendimiz’in (sav) İsra hadisesinden son durağıdır.

Resulullah (sav) Mekke’den Ka’be-i Muazzama civarından, bir gece Burak adında bir binek ile Cebrail Aleyhisselam’ın refakatinde Kudüs’te bulunan Mevcud-ül Aksa’ya götürülmüştür. Orada hazır bulunan enbiya’ya İmam olup 2 rekât namaz kılmıştır.

Kudüs Peygamber Efendimizin Mi’raca çıktığı yerdir.

Efendimiz (sav) anlatıyor: “…… Sonra Mescid’ül Aksa’ya vardık. Burak’ı peygamberlerin bineklerini bağladığı halkaya bağladım. (Veya bir rivayete göre: Cebrail parmağıyla taşı deldi ve Burak’ı ona bağladı.) Sonra göğe doğru çıkarıldık…” ta Sidretü’l Müntehaya, oradan da “Kâbe Kavseyn’e kadar götürüldüm.” (Müslim, İman 259)

Kudüs birçok peygambere İnen vahyin beşiğidir.

Başta Hz. Süleyman ve Hz. İsa olmak üzere Benu İsrail Peygamberlerinin birçoğu Kudüs’te ikamet etmiş ve orada İlahi vahye muhatap olmuşlardır.

Hz. Musa aleyhisselam kabrinin bir taş atacak kadar Beytü’l Makdis’e yakın olmasını Allah’tan dilemiştir. Resulullah (sav) Sahabeye: “Şayet orada olsaydım (Musa’nın) yol kenarında kırmızı kum tepeciğinin yanındaki kabrini size gösterecektim.” buyurmuş. (Buhari, Ehadisu’l Enbiya, 31)

Sübhanallah!  Hz. Musa Aleyhisselam’ın Mescid’ül Aksa’ya yakınlık mesafesini bir taş atacak kadar belirlemişken, şimdi orada bulunan Müslümanlar da taş atmakla kendilerini müdafaa ediyorlar. Bu kadar tevafuk olur.

MESCİD’ÜL AKSA İLK KIBLEMİZDİR

  1. Bera bin Azip’ten radıyallahu anh rivayet edilmiştir.” de ki: “Biz Resulullah (sav) ile 6 ay veya 7 ay boyunca Beytü’l Makdis’e doğru yönelerek namaz kıldık. Sonra Kabe’ye yönlendirildik.” (Buhari, Müslim).

DECCAL MEVCİDÜ’L AKSA’YA GİREMEZ

Resulullah (sav) Deccal ve şerrinden sakındırırken şöyle buyurdu: “Deccal her yere, her kaynağa girer. Sadece dört mescide giremez. Kâbe, Resulullah’ın Mescidi, Mescid’ül Aksa ve Tûr”. (Ahmet, Müsned, 39)

Kudüs’ün fethi için güneş durdurulmuştur.

Ebu Hureyre’den rivayet edilmiştir. Dedi ki: Resulullah (sav,) şöyle buyurdu: ” Hiçbir beşerin üzerine Güneş hapsedilmemiş (batmamak üzere durdurulmamıştır). Ancak Yuşa’ Peygamber Aleyhisselam için Beytü’l Makdis’e yürüdüğü gecelerde Allah tarafından Kudüs fethedilinceye kadar batmaktan hapsedilmiş ve durdurulmuştur.” (Ahmet, Müsned)

Mescid’ül Aksa yeryüzünde inşa edilen ikinci mescittir.

Hz Ebu Zerr’den radıyallahu anh rivayet edilmiştir. Dedi ki: Ben dedim:

“Ya Resulallah! Yeryüzüne konudan İlk mescid hangisidir? Dedi ki:

” Mescid’ül Harâm’dır.”

“Sonra hangisidir?” dedim.

“Mescid’ül Aksa’dır.” dedi.

“Aralarında ne kadar zaman var?” dedim.

“Kırk sene.”dedi. (Müslim 520)

MESCİD’ÜL AKSA’DA NAMAZ

Abdullah Bin Amr’den rivayet edilmiştir. Dedi ki: Resulullah (sav) şöyle buyurdu: “Süleyman Bin Davut Beytü’l Makdis’i inşa ederken Allah’tan üç şey istedi. Mescid’in binasını bitirince Allah’tan istedi ki, “Kim bu mescide sadece içinde namaz kılmak için gelirse annesinden doğduğu günkü gibi hatalarından tertemiz olsun.” (İbn Mâce, İkâme, 196)

Resulullah (sav) azatlı cariyesi Meymune’den rivayet edilmiştir. Dedi ki: dedim:

“Ya Resulallah! “Bize Beytü’l Makdis hakkında bir şey söyle. “Şöyle buyurdular:

“Oraya gidin ve içinde namaz kılın!”

O günlerde orada savaş vardı şöyle devam etti:

“Şayet oraya gidip içinde namaz kılamıyorsanız kandillerinde kullanmak üzere yağ gönderin.”

Bir rivayette: “Orası mahşer yeridir. Orada kılınan namaz diğer yerlerde kılınan namazlardan bin kat daha faziletlidir. buyruluyor. (İbni Mace, 198)

Hac ve Umreyi Mescid’ül Aksa’dan başlatmak.

Ümmü Seleme’den (radıyallahu anha) rivayet edilmiştir. Dedi ki:”Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kim Mescid-ül Aksa’dan başlayarak Hac ve umreye niyet ederse Allah Teâlâ geçmiş ve gelecek günahlarını affeder.” (Et Terğib, C. 3 /5. 6)

Mescid’ül Aksa’ya girilmesi nezredilen  İ’tikaf

Belli bir mecliste girilmesi nezredilen i’tikafa başka mezcitlerde de girilebilir. Ancak Mescid’ül Aksa’da nezredilmişse orada ya da Mekke veya Medine’de girilmesi şarttır. Başka mecliste olmaz.

Elbette ki rivayetler bunlarla sınırlı değildir. Bütün bunlar Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın üstün faziletine, küssiyetine ve ümmete emanet edildiğine delildir.

Kısacası: Kudüs ve Mescid-i Aksa inançtır, şeriattır şuurdur. Onu büyütmek kalplerin takvasıdır. Selef-i Salih büyüklerimiz oraya girdiğinde Kur’an-ı Kerim’i hadetmeden çıkmazdı.

VE KUDÜS İSLAM BELDESİDİR 

Kudsiyeti ile beraber Kudüs, bir İslam beldesidir. İslam beldelerinden herhangi birisi fiilen düşman işgalinin altına girerse onu kurtarmak bütün ümmete Farz-ı Ayn olur.

O halde Kudüs “Müslümanım” diyen herkesi ilgilendirir. Hiçbir müslüman Kudüs’ü belli bir ırka, belli bir zümreye nispet edemez. Kudüs’ün kudsiyetine ve tüm islam ümmetine ait olduğuna inanmayan kişi, ya cahil olup Kur’an ve sünnetten bihaberdir ya da İslam  düşmanlarının propagandalarının etkisinde kalıp İslami şuuru perdelenmiştir ya da Müslüman görünüp  İslam düşmanı münafıktır yahut da apaçık İslam düşmanıdır.

Evet, Kudüs bizimdir. Bizim olacaktır Biiznillah. Onu bütün fedakarlıkları ortaya koyarak kurtarmaya çalışmak boynumuzun borcu ve vecibemizdir Allah Celle Celalühü gerekli gayreti ve şuuru nasip ve müyesser eylesin…Amin, Amin,  Amin…

Allah Nurunu mutlaka tamamlayacaktır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.