HİCRİ YILBAŞI MUHARREM AYI FAZİLETİ VE AŞURA ORUCU

Yayınlama: 14.07.2024
A+
A-

Hicri yılın (Hicri takvimin) ilk ayı olan Muharrem ayı, Peygamberimiz (sav) tarafından Şehrullah (Allahın Ayı) olarak tanımlanmış, Cenab-ı Allah’ın ilâhi bereket ve feyzinin, Rabbanî ihsan ve kereminin bol bol mü’minlere ihsan edildiği mübarek bir aydır.

7 Temmuz 2024 geçen pazar günü Muaharrem ayının ilk günü idi. Hicri 1446. yılının başlangıcıdır. Muharrem Ayı 12 ay ve 355 gün olan kameri yılın ilk ayıdır. Hazreti Ömer zamanında hicri takvim kabul edilmiş ve Peygamberimizin Mekke den Medine ye göç etme (hicret) takvim başlangıcı kabul edilmiştir.

Muharrem ayının onuncu günü (10 Muharrem) AŞURA günüdür.( 16 Temmuz 2024 Salı  günü Aşura günüdür.) Muharrem ayı mübarek bir ay olduğundan dolayı Hazreti Peygamber (sav), Ramazan ayından sonra en çok oruc tuttuğu Muharrem Ayı olmuştur. Muharrem kelime olarak hürmete lâyık anlamına gelmektedir.

Muharrem ayında oruç tutmanın fazileti hakkında Peygamber (sav) Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurmaktadırlar:

“Ramazan ayından sonraki en faziletli oruç Muharrem ayında tutulan oruçtur. Muharrem ayında tutulan bir gün oruca, 30 gün sevabı verilir.”

Bir adam, Hazreti Resulullaha (sav), “Ramazandan sonra bana ne zaman oruç tutmamı tavsiye edersin.” diye sorar.

Hazreti Peygamber (sav) adama:

“Muharrem ayında oruc tut. Zira o Allah’ın ayıdır.”

Muharrem ayının onuncu günü olan AŞURA GÜNÜ dinler tarihinde çok büyük öneme haiz olan kutsal bir gündür.Dinler tarihindeki bir çok önemli olaylar bu günde meydana gelmiştir.

1- Hazreti Adem’in tövbesinin kabul edilmesi

2-Hazreti Musa’nın, Firavunun elinden Kızıldeniz’in ikiye yarılarak kurtulması , f

3-Firavun’un ve askerlerinin denizde boğulması

4-Hazreti Yusuf’un, kuyudan kurtulması

5-Hazreti Yakub’un, Hazreti Yusuf’a kavuşması (GÖZLERİNİN AÇILMASI)

6-Hazreti Nuh’un, tufandan kurtulması ve gemisinin Cudı dağına oturması

7-Hazreti Yunusun, balığın karnından kurtulması

8-Hazreti İdris’in tövbesinin kabul edilmesi

9-Hazreti Eyyüp’ün hastalıktan kurtulup şifa bulması

10-Hazreti İbrahim’in ateşten kurtulması

11-Hazreti Süleyman’a Mülkün verildiği

12-Hazreti Hüseyin’in şehid edilmesi

Hazreti Peygamber (sav) Aşura gününde oruç tutmuş ve bizlere de tavsiye etmişlerdir. Aşura gününde oruc tutmanın fazileti hakkında da şöyle buyurmuşlardır:

“Aşura gününde tutulan oruç bir önceki senenin geçmiş günahlarına kefarettir. Aşura orucunun önceki yılın günahlarına keffaret olacağını Allah’ın rahmetinden umarım. Şura gününde oruç tutun. Yahudilere muhalefet edin. Bir gün önce veya bir gün sonra oruç tutun.”

Bundan dolayıdır ki, Aşure orucunu tutacak olan mü’min kardeşlerimiz, Muharrem ayının 9,10 veya 10, 11. gününde oruç tutarlarsa sünneti en güzel bir şekilde yerine getirmiş olacaklardır. Üç gün oruç tutma imkanı olmadığında hiç değilse, Aşura gününden bir gün önce ya da bir gün sonra tutalım ki Yahudilere muhalefet olsun.

Bu günde, oruçtan başka; hayır, hasenat ve sadaka gibi güzel âdetlerin de yaşatılması isabetli ve yerinde olacaktır. Herkes imkânı nispetinde ailesine, akraba ve komşularına ikram eder ve ihsanda bulunursa; şüphesiz sevabını kat kat alacaktır.

Bilhassa Peygamberimiz (S A V ) mü’minin, aile efradına Aşura Günü’nde her zamankinden daha çok ikramda bulunmasını tavsiye etmiştir. Bir Hadis-i Şerifte de şöyle buyrulur: “Her kim Aşura Günü’nde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa; Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder.”

En güzel bir şekilde AŞURA orucunu tutmak isteyen mü’min kardeşlerimiz, 15 Temmuz Pazartesi 16 Temmuz Salı ve 17 Temmuz Çarşamba günü oruç tutmalıdırlar. Âmâ gücü ve imkanı üç gün oruç tutmaya yetmeyenler, AŞURA günü ile beraber, bir gün ya öceden yada sonradan tutmalıdırlar.

Bu mübarek Muharrem ayında imkanlarımız ölçüsünde fakir, yoksul ve ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmayı ihmal etmeyelim. Onların hayırlı ve makbul dualarını almaya gayret gösterelim. Onları sevindirelim ki, Cenab-ı Allah da, hem bu dünya da, hem de ahirette bizleri sevindirsin.

Yeni bir yıla bizleri kavuşturan Yüce Allah’a hamd etmek, O’na şükretmek hepimizin birinci görevi olmalıdır. Geçmiş yılların muhasebesini yapalım. Günahlarımıza tövbe ve istiğfar edelim. Yapmış olduğumuz hataları düzeltelim. Geleceğe daha iyi bir şekilde hazırlanmaya çalışalım.

Cenab-ı Allah, Hicri 1446. yılını milletimize, devletimize, İslam Âlemine ve bütün insanlığa hayırlara vesile kılsın. Tüm mü’-min kardeşlerimizin yeni hicri yılını tebrik eder, daha nice yıllara sağlık, huzur, mutluluk saadet, bereket ve kardeşlik duyguları içerisinde kavuşmayı Yüce Allah’tan niyaz ederim.

İman saadeti ile kalınız.

RABBİM sizleri yüceltsin.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.