Batman Valisi Ekrem Canalp, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli çerçevesinde düzenlenen ve iki gün sürecek olan ‘Eğitimde Başarıyı Artırma Projesi (EBAP) Çalıştayı’ı açılış programına katıldı.
Necat Nasıroğlu Külliyesi konferans salonunda yapılan toplantıda; Vali Ekrem Canalp’ın himayelerinde yürütülen proje kapsamında eğitim hizmetlerinin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi için yapılan çalışmalar ve yürütülecek faaliyetler ele alınarak değerlendirildi.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü uzmanları tarafından proje kapsamında yürütülen çalışmalara ilişkin yapılan sunum ile başlayan program; İl Müdürü Mahmut Kurtaran’ın açılış konuşmasının ardından, Vali Canalp’ın selamlama konuşmasıyla devam etti.
Konuşmasında okul idarecilerine hitap eden Vali Canalp, insanoğlunun kendisi ve toplumsal yapıya yön veren devletin kendisi ile devleti oluşturan tüm yapıların sürekli bir değişim içerisinde olduğunu belirterek “Hiçbir insan ve kurum kendini bu değişimin ivmesinden kurtaramaz. Eğitim de kendini sürekli değiştirmek ve geliştirmek mecburiyetindedir. Eğitimin ana unsuru olan öğretmenlerimiz de yöneticilerimiz de aynı şekilde kendilerini değişime adapte etmek zorundadırlar. Meslek hayatım boyunca duymuş olduğum en etkili cümle, kaymakamlık adaylığım döneminde kursumuza gelen bir merkez valisi tarafından söylenmişti. Demişti ki; ‘değerli meslektaşlarım, biz mesleğimize üniversite mezunu olarak başlarız ve ilkokul mezunu olarak da emekli oluruz.’ Bu tespit değişimin çok acı bir tarafını da gösteriyor. Eğer siz, kendinize zamanın ruhuna uygun bir şekilde değiştiremezseniz, kendinizi yenileyemezseniz, zaman ilerler ama siz gerilersiniz. Peki bireyler için geçerli olan bu temel ilke kurumlar için de geçerli midir? Cevap kesinlikle evettir. Eğer siz devlet kurumlarınızı zaman içerisinde reforme edemezseniz, zamanın ihtiyaç duyduğu gelişimi onlara sağlayamazsanız zaman ilerler ama sizin kurumlarınız geriler.
Eğitim kurumları açısından da temel ilke asla ve asla değişmez. Siz uluslararası bir şirketi yöneten CEO olsanız ya da Türkiye çapındaki belli büyüklükteki bir firmayı yöneten yönetici olsanız, ben bu şirketi 30 yılın önceki koşullar doğrultusunda yöneteceğim derseniz, sizi o şirketten kovarlar. Peki Özel sektör için geçerli olan devlet kurumları söz konusu olduğu zaman geçersiz midir? Siz devlet kurumunda yöneticisiniz; diyorsunuz ki ben bu devlet kurumunu 30 yıl önce üniversitede öğrendiğim yönetim ilkeleri ne ise ben bu kurumu bu şekilde yöneteceğim. Olması gereken şey nedir; o görevden istifa etmelisiniz ya da o görevden alınmanızdır. Doğru olan budur. Değişim ve dönüşüme ayak uydurması gerekmiyor mu?
Çünkü hepimiz yöneticiyiz. Ve bir sorumluluk altındayız. Memurluk yapmak çok daha kolaydır ve sorumluluğunuz nispeten zayıftır. Ama yönetici olduğunuz an işler değişiyor, o zaman siz belli bir sorumluluğunu almış oluyorsunuz. Okul müdürü olduğunuz zaman okuldaki bütün öğrenci ve velilerin sorumluluğunu almış oluyorsunuz. İlçe milli eğitim müdürü olduğunuz zaman ilçedeki bütün okulların sorumluluğunu almış oluyorsunuz. İl Milli Eğitim müdürlüğü iseniz eğer ildeki bütün okulların sorumluluğunu almış oluyorsunuz. Vali olduğunuz zaman da eğitim de dahil her alandaki sorumluluğu almış oluyorsunuz. Bu sorumluluğun da bir gereği var. Herkes için gerekli olan çalışma süresinden biraz daha fazla çalışmaktı. Fazla sorumluluk eşittir daha fazla çalışmaktır. Özel sektöre bakın, bütün yöneticiler diğer çalışanlardan daha fazla çalışırlar. Devlet söz konusu olduğu zaman aynı şekilde olmuyor ise sormamız gereken temel bir soru var o da işleyişte bir sıkıntı var demektir. Hepimiz kendimizi sürekli geliştirmekle ama aynı zamanda diğer insanlardan nispeten biraz daha fazla çalışmakla sorumlu tutmak zorundayız. Çünkü biz kendimizin değil diğer insanların da sorumluluğunu üzerimize almış olan mevkilerdeki insanlarız. Bizler biraz daha fazla çalıştığımız zaman başarıda kaçınılmaz şekilde gelir. Bütün eğitimci arkadaşlarımızdan, yöneticilerimizden istirhamım Batmanımızın ve memleketimiz için koymuş olduğunuz idealler her neyse biraz daha fazla çalışmaya kendinize adamanız gerekiyor. Sizden istirhamım gün içerisinde mesai saatleri dışında yarım saat fazla çalışmak hepimiz için kaçınılmazdır. Söz konusu eğitim olduğu zaman bu daha değerli ve kıymetlidir. Dolayısıyla da çalışma günlerimizde performansımızı birazcık daha yüksek tutmakla hepimiz mükellefiz.
Başarı nasıl ölçülür bir kişiyi veya bir kurumu kendi önceki durumuyla karşılaştırmasıyla ölçülür. Okullarımızı ölçüyoruz. Bu okulun bir önceki dönemindeki göre grafiğine baktığınız zaman iki saniye içerisinde bu okulun nereden nereye geldiğini EBAP projesi ile görüyorsunuz. Daha önceki puanı bu iken bu okulumuz bir önceki döneme göre %20 artış sağlamıştır. Bu okul sürekli yükseliyor, bu gerçekten heyecan vericidir. Ama başka bir gerçeklik daha var başarı sadece kendinizi, kurumunuzu kurumunuzla ölçmekle olmaz. Başarı aynı zamanda sizinle aynı kategoride olan diğer kişi ve kurumlarla ölçmekle olur. Yani siz, okulunuzu bulunduğunuz konumdan daha ileriye götürüyorsunuz, ama sizin diğer arkadaş ve kurumlarınız ne durumda onlara da bakmak gerekiyor. Eğer siz yürüyerek ilerlediğinizi düşünüyorsanız ve yanınızdaki diğer arkadaşlarınız koşuyor ise siz aslında ilerledikçe geriliyorsunuz. Yürümek sizi ilerletiyor gibi görünse de ama sizi geriletiyor. Buna yerelde birey veya kurum olarak bakmanın ötesinde başka bir kategoride de bakmak gerekiyor. Uluslararası bir perspektifte de bakmak gerekiyor. Ülke olarak sadece kendimizi kendimiz de değerlendirirsek bu bizi yanıltır. Aynı şekilde Milli Eğitim Bakanlığımız her zaman gelişmiş ülkeler olan OECD ülkelerin genel performansıyla oradaki başarı kriterleriyle kendini değerlendiriyor. Doğru bir yaklaşımdır bu.
EBAP projesi benim projem değildir. Bu proje sizin projenizdir. Çünkü ben bu projeyi Edirne’den getirdim sizlere sundum. Ama siz bu projeyi kendinize göre yeniden değiştirdiniz. Zamanın ve Batman’ın ihtiyaçlarına göre kriterleri yeniden belirlediniz. Oradaki kriter sayısı 67’ydi, siz bunu 42’ye indirdiniz. Hiçbir müdahalede bulunmadım, bu kadar insan toplanıp böyle bir karara varmışsa bu sizin kararlılığını ve kararınızın doğruluğunu gösterir. Bugün burada bu çalışta ile bu projeyi tekrar ele alıyorsunuz bu projeyi bugün tekrar değiştireceksiniz. Bunu kolektif bir akılla yapacaksınız, bu proje kendini iki yıl içerisinde ispat etmiştir. İkinci yılına girdiğiniz zaman; başarıyı ne şekilde ölçüyorsanız, hangi kriterlere göre belirlerseniz belirleyin, ne açıdan bakarsanız bakın bu proje kendini ispat etmiştir. Aslında kendini ispat etmiş olan şeyi bu proje değildir. Batman’dır, sizlersiniz Batman’ın eğitimcileridir. Sizleri, göstermiş olduğunuz bu üstün performanstan dolayı tebrik ediyorum, canı gönülden kutluyorum” dedi.
Toplantıya; Vali Yardımcısı Murtaza Ersöz, İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Kurtaran, İl Emniyet Müdürü İbrahim Kaba, İl Jandarma Komutanı J.Kıdemli Albay Cafer Öz, ilçe milli eğitim müdürleri ile okul müdürleri katıldı.
İlimiz genelinde EBAP projesinin uygulamasında başarı gösteren okul müdürlerine başarı belgesinin verilmesiyle program sona erdi.