Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Orta Vadeli Programı’n geçici bir heves olmadığını söyledi. Bakan Şimşek, “Enflasyonun yer çekime karşı mücadele edeceğine inanmıyorum, tek ön koşul var bu program sabırla uygulanacaktır. Yapısal reformlar programın olmazsa olmazıdır” ifadelerini kullandı. Verginin tabanını büyüteceklerini açıklayan Şimşek, “Verginin hakkıyla alınmadığı alanlarda çaba göstereceğiz. Şu anda çalışmalar var” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Ocak Ayı Meclis Toplantısı’nda konuştu. Orta Vadeli Programı’n geçici bir heves olmadığını ifade eden Bakan Şimşek, “Bu program, sabırla ve kararlılıkla uygulanacaktır. Bu program, siyasi sahipliği olan bir programdır. Bu program geçici bir heves değildir” dedi. Vergi tabanının genişletileceğini ve çalışmaların devam ettiğini belirten Bakan Şimşek, yeni vergi düzenlemelerine ilişkin sinyali verdi.
Şimşek’in konuşmalarından satır başları şöyle:
“Büyüme ve enflasyon arasında bir gerilim yok, bu gerilim olsa da kısa vadelidir, konjonktüreldir, kalıcı değildir, sürdürülebilir yüksek büyüme için enflasyonun düşük olması lazım.
Enflasyonun yer çekime karşı mücadele edeceğine inanmıyorum tek ön koşul var bu programa sabırla uygulanacaktır. Bu program bir ekip tarafından siyasi de bir programdır. Bu program Cumhurbaşkanı’nın önderliğinde ortaya konmuştur. Geçici bir heves değildir. Yapısal reformlar programın olmazsa olmazıdır.
Bütçe açığındaki harcamaların üçte ikisi depremden kaynaklıydı. Yapısal dönüşüm için kaynak ayırmak gereklidir. Bunun için mali disiplin tesis edilmelidir. Daha düşük risk primi, daha yüksek kredi notlarına kavuşmasının önemli ön koşullarından biri mali disiplindir.
Para politikasındaki normalleşme gelecek enflasyonu çıpalayacak düzeyde olacaktır. Ocak ayındaki enflasyon son 12 ayın enflasyonudur, gelecek 12 ayın değil.
Verginin tabanını büyüteceğiz, genişleteceğiz. Verginin hakkıyla alınmadığı alanlarda çaba göstereceğiz. Şu anda çalışmalar var, düzenleme gerektiren hususlar var.
2024’te OVP’de öngördüğümüzün altında bütçe açığı ile kapatmak için elimizden geleni yapacağız. Türkiye, geçici bir deprem şokuyla karşı karşıya.
Makrofinansal istikrarın önemli bir bileşeni de dünya ile olan dengemizin sürdürülebilir bir patikada olması. Türkiye’nin hedeflerinden biri kırılganlığı azaltmak için rezerv birikimidir.
Temelde büyüme sorunumuz yok, bunun kompozisyonunun reformla, sanayide dönüşümle kalıcı sürdürülebilir bir patikaya oturtmamız gerekiyor.
Kripto düzenlemesini yakında Meclis’e gönderiyoruz.
Enflasyonun güçlü bir şekilde tepki vermesi bazı ülkelerde 18 ayı buluyor. Parasal aktarım mekanizmasının etkinliğine bağlı. Sonuçları biz aylık bazda almaya başladı. Enflasyonda geçiş dönemindeyiz.
Kur oynaklığı TL’nin değer kazanıp kaybetmemesi değildir. Türkiye’de opsiyonların ima ettiği kur oynaklığı şu anda istikrarlı ülkelere benzer şekilde gidiyor.
Diğer bir hedefimiz KKM’den çıkıştır. KKM, dezenflasyonla mücadelemizi zorluyor, parasal aktarım mekanizmasını bozuyor. Piyasaları bozmadan, sabırla, zamanla KKM’den çıkacağız. Ağustos ayına göre ciddi bir düşüş var, önümüzdeki dönemde devam edecek. Ekonomide dengelenme başladı. Dış ticaret açığında aşağı yönlü trend devam edecektir.
Enflasyon beklentilerinde 6 puanlık iyileşme var. Enflasyon düştükçe de beklenen ile hedefler arasında yakınsama devam edecektir. Merkez Bankamızın brüt ve net rezervi de mayıs ayına göre ciddi bir düzeyde, henüz istenen düzeyde değil, dolayısıyla hala önemli hedeflerimizden biri.
Cumhurbaşkanımızın sürekli vurguladığı gibi bu programın nihai hedefi daha çok yatırım ama nitelikte yatırım, daha çok istihdam, üretim, en önemlisi daha çok ihracat. İhracat, şu zincirde bugün itibarıyla en önemli önceliğimizdir. Türk Eximbank 50 milyar dolarlık destek verecek, bunu daha da artırmamız lazım. Fiyat istikrarının sağlanmasıyla sanayicinin uzun vadeli, makul maliyetlerle sürdürülebilir çerçevede rekabetçi olmasına zemin hazırlayacak bir ekosistem oluşmuş olacak