Parlamentolarda, Mahkeme Salonlarında asılı bu veciz sözü sık sık duyar ve dillendiririz. Hepimiz bunu isteriz de acaba uygular mıyız?
Adalet bir isim veya demagojisini yapacağımız laf gevezeliği değildir. Adalet, hem insani erdemdir hem de sorumluluğumuzdur.
Her şeyi yerine koymak, herkesin hakkını vermektir. Bunu herkes kendi gücü ve imkânları nispetinde sağlamakla sorumludur.
Aile reisi, işveren, müdür, bakan ve başkanlar yetki alanlarında adil olmak ve adaleti sağlamakla sorumludurlar. Tabii olarak yetkiniz artıkça sorumluluğunuz artar ve sorumluluğunuz artıkça sizden beklenti ve şikâyetler de artacaktır.
İnsanın sorun yarattığı dünyada; hele hele temeli inkâr ve adaletsizlik üzere kurulu sistemlerde, sorunları bitirmek mümkün değil.
Ama sorun yaratmadan, herkes kendi çapında sorunları çözmek ve adaleti sağlamakla sorumludur.
Sorun çözemediğiniz alanlarda da sorun çıkarmamalısınız.
Adaleti sağlayamıyorsanız, haksızlık yaparak Adaleti çiğnememelisiniz.
Sistemin sorun yarattığı günümüzde Adalet, Yargı Sistemi, Kürt meselesi, enflasyon, işsizlik, kamudaki israf, ücretler arasında dengesizlik…
Yığınla sorun var.
Bizler haklı olarak idarecilerden bu sorunların çözümünü beklerken, mevcut sorunları büyütmemeli ve yeni sorunlara sebep olmamalıdırlar.
Eskiden beri emeklilerimizin ücretleri sürekli geri bırakılıyordu. Ama 2023’de iktidar emeklilerimize öyle açık ve büyük bir haksızlık yaptı ki, emeklilerimiz adeta komaya sokuldu.
Somut ve delilli olması açısından kendi üzerimden örnek veriyorum. 2006’da tavan prim üzerinden emekli olduğumda 1,118,00 lira maaş aldım.
O tarihte Öğretmen, hemşire, polis memurundan % 25 daha fazla maaş alıyordum. Emekli vekil de benden 2000 lira daha fazla alıyordu.
Ancak her yıl emekli maaşları geride bırakıldı. Daha düşük maaşların, asgari ücretin yükseltilmesine asla bir itirazımız yok.
Çünkü bütün maaşlar enflasyonun altında kalıyor. Özellikle düşük emekli maaş, asgari ücret mutlaka makul seviyeye yükseltilmeli. Ama bunlar yapılırken hiç kimseye üvey evlat muamelesi yapılmamalıdır.
Daha önce % 25 fazla maaş aldığım arkadaşım, şu anda 2,5 kat benden fazla alıyor.
Daha önce benden 2000 lira fazla alan emekli vekil şu anda benden 55-60 bin kadar fazla almaktadır.
Özellikle 6 ay önce 400 lira fazla aldığım memur arkadaştan, hükümetin haksızlığıyla şu anda 7500 lira daha az almaktayım.
Ve bu farkı yılbaşında 12,000 liraya çıkaracaklar gibi görünüyor.
Memura verilen yeterlidir demiyoruz.
Memur arkadaşlara verilen de 3-5 ay sonra enflasyonun altında kaldı. Memura, asgari ücrete verilen zamlar yeterli değil ama emekli ise adeta açlığa mahkûm edilmektedir. Açık açık emeklinin hakkı yenilmektedir.
Anayasanın eşitlik ilkesi, Hak, Hukuk, Adalet, Ahlak, vicdan “Emeklimizi enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz” sözü çiğnenmektedir.
Hangi değeriniz aynı ücreti alanlardan birine 11,000, diğerine 2900 lira vermenizi kabul eder?
Allah için! “Emekliye, üzeri örtülemeyecek ve hiçbir bahaneye sarılamayacak kadar büyük bir haksızlık yapıldı” diye reisi uyaracak bir babayiğit yok mu?
Hangi akıl, hangi politik gerekçeyle 15 milyon emekliyi karşınıza almaktasınız?
İnanın emeklinin size olan öfkesini dindiren tek şey, muhaliflerinizin güven vermeyen tutumlarıdır.
İnsanlar sizden dolmuş ama maalesef ki, muhalefetin yalan-dolan, ideolojik ve partizanca tavırları, tehdit ve inancımıza olan saldırıları, korkutan vatandaşı size itmektedir.
Eğer muhalefet hiç konuşmasa, barajın altında kalırsınız. Ama ne yazık ki kin ve ideolojinin esiri olmuş muhalefet size çalışmaktadır.
Ey hükümet! 6 ay önce yaptığın haksızlığı telafiye çalış, emekliyi daha fazla mağdur etme. Komaya soktuğun emekliyi diri diri toprağa gömme. Unutma bunun bir de ahiret hesabı var…