Şafii mezhebine göre (Kut) kuru temel gıda maddesi olup, zekatı verilen zirai ürünlerden verilmesi gerekmektedir. Bunlar da; buğday, arpa, mercimek, pirinç, nohut, fasulye, hurma, kuru üzüm ve bu maddelere benzer kuru temel gıda maddeleri olarak zikredilmektedir. Bu ürünlerden hangisi, kişinin yaşadığı yerin genel geçer kuru temel gıda maddesi ise, ondan verilmelidir.
Çünkü bu, fakirlerin temel gıda maddesi sıkıntısı çekmemeleri için düşünülmüştür.
Dolayısıyla bir yerde genel geçer kuru temel gıda maddesi buğday ise, kişi buğday yerine fasulye veya nohut verirse, amacı tam da karşılayamadığı için uygun görmeyen Şafii din adamları vardır. Yani kişi fitre verirken kendisini değil fakiri düşünerek fitresini vermelidir.
Fitre miktarı, SÂ diye tabir edilen ölçü birimi, ile bir SÂ verilmelidir ki bu da ortalama 2.400 gram ile 2919 gram arası değişmektedir. En kalitelisi ve en faydalı olanının verilmesi dinimizce daha uygun olacaktır.
FİTRE, PARA OLARAK VERİLEBİLİR Mİ?
Fitrenin farz olma amacı düşünüldüğün de; o da zekat gibi, insanların sosyo-ekonomik dengesini korumaya yönelik, İslam dininin koyduğu bir uygulamadır. Bununla beraber fitre, aynı zamanda fakirlerin, Bayramı bayram gibi, yiyerek içerek ve eğlenerek geçirmelerini sağlayan bir imkandır.
Paranın henüz yaygın olmadığı dönemlerde, Şafii alimler, zekat ve fitrelerin hangi mallardan verilmesi gerekiyorsa o mallardan verilmesi; ve bu mallar yerine değerlerinin parasal olarak verilmesine, fakirlerin o günkü faydası düşünerek, cevap vermemişlerdir.
Ancak Hanefi mezhebi alimleri, zekat ve fitrelerin verileceği malların kendi cinslerinden verilebileceği gibi parasal değerlerinin de verilebileceğini ifade etmişlerdir.
Dolayısıyla günümüz şartlarını düşünerek, Hanefi mezhebini taklit edip, fitreyi parasal olarak vermekte bir sakınca bulunmayacağı ve bununda fakirler için daha faydalı olacağını söyleyen Şafii Âlimler de mevcuttur.
FİTRE NE ZAMAN VERİLMELİDİR?
Fitre, Ramazan ayı orucunun başladığı ilk günden, bayram günü akşama kadar verilebilmektedir. Fitre vermeyi, geciktirip bayram günü akşama kadar vermeyen, günah işlemiş olmakla beraber, zimmetine borç olarak giren fitresini kaza olarak vermek zorundadır.
BAŞKASININ YERİNE FİTRE VERİLEBİLİR Mİ?
Mükellef, kendisinin fitresini vermek zorunda olduğu gibi bakmakla yükümlü olduğu eşinin, fakir anne babasının, Ergen olmayan erkek çocuklarının, bekar olan kızlarının da fitrelerini vermek zorundadır. Bu kişilerin fitrelerini verirken de onlardan vekalet almak zorunda değildir. Ancak kendilerine bakmak zorunda olmadığı zengin anne babasının, ergenlik çağına girmiş erkek çocuklarının, kız kardeş ve erkek kardeşlerinin fitrelerini vermek zorunda değildir.
Şayet vermek isterse, verirken onlardan vekalet alması gerekmektedir. Vekaletleri alınması gereken kişilerden, vekalet alınmadan fitreleri verildiğinde, fitreleri geçersiz sayılmaktadır.
FİTRE, İKAMET EDİLEN ŞEHRİN–KÖYÜN DIŞINA VERİLEBİLİR Mİ?
Kişi, fitre ve zekatlarını, ikamet ettiği yerin fakirlerine vermeyip, başka bir köyün, ilçenin, ilin veya ülkenin fakirlerine vermesi caiz görülmemiştir. Bir yerleşim yerinin zekat ve fitreleri, öncelikle o yerleşim yerinin fakirlerinin hakkıdır.
Bu sistem ile her yerel zenginlerin, kendi yerel fakirlerine sahip çıkması, onların olumsuz hayat şartlarına kayıtsız kalmamaları düşünülmüştür. Dolayısıyla zengin birinin, zekatını vermesi gerekeni yerel fakirleri görmezden gelip, bir başka yerdeki fakirlere göndermesi, geçerli bir mazeret olmadan caiz görülmemiştir.
Ancak kişi, bulunduğu yerde fakir bulunmuyorsa veya oradaki fakirlere paylarını verdikten sonra arta kalan zekat malı varsa veya başka yerlerdeki fakirler, bulunduğu yerin fakirlerinden daha kötü bir durumdaysalar ya da başka yerde ikamet eden fakir, bir akrabası ise o zaman zekatını başka yerlere de gönderebilmektedir.
Fitre de bir yönü ile zekat olduğundan o da zekat gibi, verilmesi gereken yerlere verilmeli ve bulunulduğu yerin fakirlerine öncelik verilmelidir.