BİR KAHVE KADAR HAKSIZLIK, BİR ÇOCUK GÜLÜŞÜ KADAR GERÇEK

Bazı kalemler vardır ki; mürekkebi gerçeği aydınlatmak yerine karartmak için akar.

13 Nisan 2025 tarihinde Sözcü Gazetesi’nde Deniz Ayhan imzasıyla yayımlanan ve Batman’daki bir festivali hedef alan “Çocuk Bayramında Kahve Festivali” başlıklı haber, maalesef bu tanımın acı bir örneğidir.

Haberin tonu, içeriği ve yorumu; ne gazetecilik etiğine, ne toplumsal adalete, ne de gerçekliğe yakışır türdendir.

Öncelikle şunu hatırlatmak gerekir: 23 Nisan, sadece çocuklara oyuncak verilerek kutlanan bir gün değildir. O gün, “Egemenlik milletindir” diyen bir milletin, yeniden ayağa kalktığı gündür.

Ve egemenlik, yalnızca sandıkla değil; kültürle, sanatla, dayanışmayla, üretimle ve umutla yaşatılır. Yani bazen bir çocuğun kitap okuduğu kütüphanede, bazen de ailesiyle kahkaha attığı bir festival alanında…

Batmanlı Çocuklara Haksızlık

Söz konusu haberde yer alan yorumlar, Batmanlı çocuklara ve ailelerine karşı büyük bir haksızlık içermektedir. Çünkü burada yapılan festival, yalnızca kahve ve çikolatadan ibaret değildir.

O festivalde çocuklara özel alanlar kurulacak, tiyatro gösterileri, animasyonlar, atölyeler ve etkinlikler düzenlenecek. 23 Nisan’ın coşkusu, çocukların yüzündeki gülümsemeyle taçlanacak.

Ne yani? Sırf etkinliğin adı “Kahve ve Çikolata Festivali” olduğu için çocukların oradaki neşesi yok mu sayılmalı?

Şunu bilmek gerekir: “Festival” kelimesi eğlenceyle anılsa da, doğru kurgulandığında bir toplumun moral ve sosyal bağlarını güçlendiren köklü bir araçtır. Hele ki Batman gibi yıllardır farklı dertlerle sınanmış bir şehirde, böylesi bir etkinlik; sadece etkinlik değil, bir nefes, bir tebessüm, bir sığınaktır.

Batman Büyüyor, Gelişiyor

Haberde Batman’ın gelir düzeyine atıfta bulunulmuş.

Evet, Batman her geçen gün sosyoekonomik olarak gelişen ve büyüyen bir şehirdir. Her şehirde olduğu gibi Batman’da da hâlâ desteklenmesi gereken konu başlıkları vardır. Ancak bugün gelinen noktada ilimiz için geliştirilen ve hayata geçirilen çok sayıda nitelikli proje bulunmaktadır. Bu festivaller ve sosyal etkinlikler de o projelerin tamamlayıcı parçalarıdır.

İşte burada, bu haberi kaleme alan yazarın vicdanına şu soruyu sormak gerekir:
Bir annenin evladına bir parça çikolata alacak imkânı yoksa ona çikolatayı tattıran bir festival neden hedef alınır? Belki o festival alanında, hayatında ilk kez sahneye çıkan bir çocuk olacak. Belki ilk kez tiyatroyla tanışacak, ilk kez bir müzik sesiyle coşacak, ilk kez ellerini boya dolu bir atölyede mutluluğa bulaştıracak…

Bu çocuklar ne yapsın? Beklesinler mi? Ülkenin makroekonomik dengeleri düzelene kadar içlerindeki sevinci ertelemesini mi isteyelim onlardan?

Oysa bilinsin isterim: Bir çocuğun yüzündeki o saf gülüş, bazen milyonluk yatırımlardan daha değerlidir. Çünkü o gülüş, bize hâlâ umut var dedirtir.

Kaldı ki, bu tarz festivaller sadece Batman’da değil, Türkiye’nin dört bir köşesinde, her siyasi görüşten belediye tarafından düzenleniyor.

Çikolata festivali Konya’da da yapıldı, kahve festivali İzmir’de de. İstanbul’un sahilinde DJ performansları, Ankara’nın parklarında çocuk atölyeleri düzenleniyor.

Ama ne hikmetse Batman’da yapılınca haber oluyor.

Bunu sorgulamak gerekmez mi?

Bu Kalemi Yazdıran

Bu yazıyı kaleme almamın en büyük sebebi, çocuklarımız için özveriyle hizmet eden, gece gündüz çalışan yetkililerin yalnız olmadığını göstermek içindir. Çocuklara dair atılan her adımı değersizleştirmeye çalışan yaklaşımların karşısında, samimi gayretin yanında bir ses olabilmek niyetindeyim.

Eleştirinin de Bir Ahlakı Vardır

Bir çocuğun kahkahasını bastıran eleştiriler, ne gazeteciliğe sığar ne de vicdana. Eleştiri, yapıcı olursa değerlidir. Eleştiri, adaletli olursa yol göstericidir. Ama böylesi bir yazı, bir kahve kupasında fırtına koparmaktan başka bir şey değildir.

İnsan zaman zaman sormadan edemiyor: Aynı festival İstanbul’da yapılsaydı, aynı başlık mı atılırdı?

Geleceğe Dair Umut

Batman gelişiyor. Toprağından petrol fışkırsa da, insanı hâlâ çiçek gibi narin. Bu şehir, yoksulluğun değil; onurun başkentidir. Ve bu şehir, çocuklarına sadece ekmek değil; sevgi, kültür, neşe ve umut da sunmak istiyor. Bunu anlamayanlar, rakamlara değil, yüreklere bakmayı öğrenmeli.

Kısacası: Kahve bahane, çocuklar şahane.

Ve Batman’da çocuk olmak artık biraz daha renkli, biraz daha umutlu…

Bu bile başlı başına bir bayram değil mi?

Ne hazindir ki çocukların sevincine bile gölge düşürmeye çalışan bir bakış açısıyla karşı karşıyayız. Böylesine duygusuz bir yaklaşım karşısında insan olanın kalbi sızlar. Yazıklar olsun o gözlere ki, bir çocuğun mutluluğunu bile hazmedemez…

Ve buradan çağrım Batman halkınadır:

Bu festival sadece kahveyle çikolatayla sınırlı değildir; bu festival, çocuklarımızın yüzüne kondurduğumuz tebessümün adıdır. Gelin, geleceğimiz olan çocuklarımız için düzenlenen bu etkinliğe hep birlikte sahip çıkalım. Çünkü onlar bizim neşemiz, bizim yarınımızdır.

Kalın sağlıcakla…