ANTALYA FORMUNA DOÇ. DR. KÖKSOY’UN AÇIKLAMALARI DAMGA VURDU 

Forumun bu yılki teması ‘Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek’ olarak belirlenmişti. İkili görüşmeler ve panellerde; küresel diplomasi, Orta Doğu’da barış ve Gazze meselesi başta olmak üzere çok taraflı düzenin kritik sorunlarının istişare edildiği, hızla değişen uluslararası ortamda diplomasiyi yeniden sahiplenme konusunda diyaloğun öneminin vurgulandığı ve dünyanın dört bir yanından devlet başkanlarının, üst düzey hükûmet yetkililerinin katıldığı foruma, Batman Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Fulya Köksoy hem Batman Üniversitesi hem de Batman İlini temsil etmek üzere özel davetli olarak katılım sağladı.

Birbirinden başarılı birçok araştırmaya imza atan, yürüttüğü projelerle adından sıkça söz ettiren, 11-22 Kasım 2024’de Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de geçekleşen ve dünya çapında önem arz eden İklim Değişikliği Zirvesi’ne (COP 29) yine özel davetli olarak katılan başarılı, ödüllü ve Batman sevdalısı eğitimci Doç. Dr. Fulya Köksoy yaptığı açıklamada “Çatışmaların, savaşların, derinleşen küresel eşitsizliklerin, sivilleri hedef alan şiddet olaylarının, farklı görüşlere karşı hoşgörüsüzlüklerin, teknolojinin yol açtığı belirsizliklerin ve önümüzdeki 10-15 yıl içinde tüm ciddiyetiyle yüzleşeceğimiz iklim krizinin yaşandığı son derece kırılgan ve karmaşık bir konjonktürün içerisindeyiz. Tüm bu sorunlara yönelik çözüm bulunmasında, istikrar ve iş birliği sağlanmasında hem devletler hem de uluslararası ve bölgesel örgütler bazında çok taraflı diplomasinin, kapsamlı bir yönetişimin daha fazla ön plana alınması ve bağlayıcı karar alma mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekir” dedi.

Başarılı akademisyen Doç. Dr. Fulya Köksoy son olarak “Reaktif politikalardan ziyade proaktif bir politika takip edilmesi önem teşkil etmektedir. Ayrıca istihbarat diplomasisi, iklim diplomasisi, dijital, siber ve yapay zekâ diplomasisi gibi farklı diplomasi çeşitlerinin bütünleştirilerek, daha kapsayıcı bir hâle getirilerek yeni bir dinamizmin yaratılması da önemlidir. Önümüzde çok net olan, grinin artık olmadığı somut anlamda beyaz ve siyah olarak tasvir edebileceğim iki yol var. Ya mevcut düzeni veya düzensizliği yeniden inşa edeceğiz ya da bu karmaşıklığı ve parçalanmışlığı daha fazla derinleştireceğiz. Hangi yönde ilerleneceği ise büyük ölçüde küresel güçlerin tutumuna, ulus-devletlerin iç siyasal dinamiklerine ve uluslararası kurumların değişimi ve yeniliği kendi yapısal işleyişleri içine entegre edebilme kapasitelerine bağlı görünmektedir” ifadelerini kullandı.