MİLLETİN-VEKİLİ ÖYLE DEĞİL BÖYLE OLUR!

Meclis-i Umumi, Meclis-i Mebûsan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi…

İrdeliyorum bazı şeyleri, irdeliyorum bazı şahsiyetleri.

Ferhat Nasıroğlu…

56 yaşında bir milletvekili ve benim anladığım kadarıyla milletin esaslı vekili!

Evet, koltuk sevdasına düşmeyip de kendini doğduğu, büyüyüp, yetiştiği topraklara adamış bir kul.

Allah’ın kulu ve kendisine bahşedilen vasıf ile hemhal olup gönül köprüleri kuruyor.

Övmek değil mesele, esas olanı anlatmak bizim işimiz.

Rûberû tanışamadık henüz kendisiyle, lakin kendisine ilişkin yapmış olduğum birtakım araştırmalar ve tabii ki hepimizin biraz da karakterinin ortaya konmasına vesile olan sosyal medya hesaplarından inceledim.

“Merteben yükseldikçe, nefsin küçülsün” diye boşuna dememiş büyüklerimiz.

Ferhat Bey benim gördüğüm kadarıyla son derece şahsına münhasır hareket eden ve halkıyla bir arada olmak için gayret gösteren bir vekil.

Başkent Ankara’da Batmanlıların meramlarını dile getirirken, doğduğu topraklardan feyz alıyor!

Bu topraklardan nice bürokratlar çıktı, nice bakanlar, valiler, vekiller gördü.

Parlamento tarihi çalışan bir tarihçi olarak kendisini de bu vesileyle araştırma girişiminde bulundum. Bazı programlarda jest ve mimiklerini inceledim, etkili iletişim becerilerine dikkat kesildim.

Halk ile temasını irdeledim…

Evet, hepimiz kuluz ve her şeye yetişemeyebiliriz.

Evet, hepimize verilen görevler var ve her daim bunları tam takır yerine getiremeyebiliriz.

İnsanız ya!

Yorulabiliriz, beşeriz.

“İnsan beşer ya hu, bazen şaşar!”

Ama hakkıyla görevini ifa edebilmek bu dünyanın en şerefli meselesi.

Batman’a uzun bir süredir sıklıkla gidip geliyorum ve baktığım zaman koltuğu seven, orda kalıcı olacağını düşünerek, kendisine verilen vazifeyi rahmet yerine zahmet olarak görenler var. Sorsanız ne doldurmuş heybesine?

Ne kadar dert etmiş milletin derdini kendine?

Laf-ı güzaf!

Sayın Nasıroğlu bu işe alaylı da gelmemiş, kendisi İnşaat Mühendisi ve bürokrasinin içinde yetişmiş bir aile ferdi.

1982 yılında kurulan ve bünyesinde 12.000 çalışanı olan otomotiv, enerji, turizm, taahhüt, inşaat malzemeleri, maden ve gıda alanında yatırmaları bulunan şirkette üst düzey yöneticilik yapmış…

Peki, sadece bunlarla mı yetinmiş?

Marifet iltifata tabidir, dostlarım.

Her yıl binlerce dezavantajlı öğrenciye burs veren, sosyal ve kültürel çalışmalara destek olan ve merhum babasının adını taşıyan Necat Nasıroğlu Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği de yapmış…

Heybesini doldurmuş, bu dünyada hoş bir sada bırakmak adına gayretini daim kılmış.

Benim heybeme ise yazmak ve kendisini de size anlatmak düştü…

Ne hoştur bu dünyada gayret edenlerin imtihanı.

En kıymetli vazifedir devletin, milletin bekası için azimle çalışmak.

İşte vekil dediğin böyle olur, milletin vekili böyle olur.

Görevini hakkıyla ifa edebilenlerden olabilmek duasıyla…