Yağmurun muhteşem sakinlik ve huzur içinde gökyüzünden inmesini seyrediyorken birden zihnime ‘Sizinle tanışmaktan onur duydum’ ya da ‘Sizinle tanışmak bir onur’ gibi yeni biriyle tanıştığımızda kullandığımız cümleler düştü. Sonra da sorular…
Bir insanı onurlandıran nedir ki?
Bir insanı şereflendiren ne olabilir?
Sorular üzerine düşünürken yakın zamanda okuduğum ve her seferinde beni heyecanlandıran ‘Allah İbrahim’i dost edinmiştir’ ayeti aklıma geldi ve tüylerim diken diken oldu.
Âlemlerin Rabbi, bir insandan bahsederken “Dostum” diyor.
‘Buldum’ dedim ‘Gerçek onur ve şeref budur işte!
Bir insan bundan daha fazla onurlandırılabilir mi?
Bir insan bundan daha fazla nasıl şereflendirilebilir ki?
Allah ‘Dostum’ demiş bir kere…
Tam sorularımın cevabını bulmanın o iç huzurunu yaşarken bir taraftan da “Bundan daha da ötesi olabilir mi acaba? diye düşünmekten kendimi alamadım.
Ve Peygamber Efendimizin “Habibim” iltifatına mazhar olmasını hatırlayınca kalbimi bir huzur kapladı.
Evet, bundan daha da ötesi vardı!
On sekiz bin âlemin Rabbi olan Allah’ın en sevgili kulu olabilmek! Yeri, göğü, arasındaki her şeyin, görebildiğimiz ve göremediğimiz, bilebildiğimiz ve bilemediğimiz her şeyi yaratan Allah’ın en sevdiği olabilmek…
Bu nasıl muhteşem bir makamdır?
Bu nasıl muhteşem bir onurlandırmadır?
Ve bu nasıl muhteşem bir şereflendirmedir?
****
Evet artık emindim. Gönlüm ve aklım tam olarak mutmain olmuştu. Onurların en büyüğünü de şereflerin en güzelini de ancak Allah bizi onurlandırdığında ve şereflendirdiğinde elde edebiliriz. Bu da Allah’a gerçek kul olabilmekte saklı olsa gerek.
Allah’a gerçek kul olabilme duası ile…